Bana ilk gönderdiğin,
Kartını hatırlıyormusun?
Unutmuşsundur herhalde,
Üzerinden çok yıllar geçti,
Nereden hatırlayacaksın.
Ama ben unutmadım,
Anne!
Hazan yağmurları gibi çıkıp gittin ya dünyamdan, ansızın,
Hep dururken yüreğimde sevgin, bir de eklendi acı sızın,
Ne anlamı olur sensiz mevsimlerin, baharın yada yazın,
Sen gittin ya, benide bitirdin, ah bitmez içimdeki sızım,
Yusuf’du adı Yusuf.
Yolu ise yokuş mu yokuş.
Dört mevsim değil onda mevsimler,
Onda her mevsim kıştır kış.
Sevdaydı onda olan sevda
Çok konuşmaktansa,
Susmak.
Çok yazmaktansa,
Okumak.
Çok yaşamaktansa,
Yaşatmak.
Bir ateş o sigarayı yakan,
Bir sigara o ateşi yakan,
Ne fark eder ki kimin ilk önce yaktığı,
Değilmidir sigara canları yakan.
Bir iç çekiş bir üfleme,
Bir bardak çay,
Yada!
Bir bardakta çay.
Bir şeyler ifade eder mi sana?
Yoksa hiç anlamı yok mu?
Hiç düşündün mü?
Can Kardeşime
Gün onbir, aylardan haziran,
Yılı sorma, sorma gitsin,
Ne önemi var ki yılların,
Yıllar bizi mi?
Hatalı olsam hata benim derdim,
Derdimi, benim der yine çekerdim,
Belki de kusur aramaz, derdimi severdim,
Lakin sen sevgiyi, sevmeyi hiç bilmedin.
Yalan mıydı her sözün, kendin gibi yalan,
Bir renk söyle bana
Bilinen renklerin dışında
Bir çift göz göster bana
Eridiğim kaybolduğum ışığında
Ufuksuz bakışların derinliğinde
Bir yolcu kalkmışta geliyor,
Toz bulutunu katmışta geliyor,
Masmavi gökyüzüne inat,
Atına kanat takmışta geliyor,
Ulaşılmaz ufuklara inat.
Kan ter içinde kalmışda geliyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!