Sana bir mektup versem
Utanır almaz mısın?
Bir an uzaklara gitsem
Ardımdan selam salmaz mısın?
Yalnızlık bana çok zor
Yasak koydum kalbime
Bir daha sevmeyecek
Bundan böyle kimseye
Sevgilim demeyecek.
Şimdiye dek dedi de
Bugün pek çok bekledim
Hala da bekliyorum
Baktım saat on iki
Yapmıyorum bir yorum.
Oysa sabah beri ben
Kırmızıyı sevmezdim,
Seni görmeden önce.
Dünyalar benim oldu,
Sen kırmızı giyince.
Kırmızılar bu kadar,
Aşkın sensizliğinden
Geçtim bensizliğine
Bir anlam veremedim
Senin densizliğine.
Bu kadar çok mu olur?
Nerden girdin şu dünyama,
Yaşantımı alt üst ettin.
Marmara depremi gibi,
Tüm benliğimi çökerttin.
Ben aşk nedir bilmez iken,
Tanrım farklı yaratmış,
İnsanı yaratırken.
Seni neden unutmuş?
Sevmeyi dağıtırken...
Yüreğinde yok neden?
Şimdi gönül bahçeme,
Uğramaz oldu kuşlar.
Ağaçları kurumuş,
Esmez olmuş rüzgarlar.
Sevgisiz, bak kurudu,
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Mutlaka gelirim bekle demiştin.
Kaç yıl geçti düşün hele aradan
Yıllar gibi demek sen de değiştin.
Ne ay kaldı erimeyen mum gibi
Aç kapını meyhaneci, ben geldim,
Bir eksik, bir fazla, ne farkeder ki?
Tek tesellim sensin, bu akşam benim,
Bundan sonra her gün gelirim belki.
Her gün sofra kurulsun, ağır başlı,
Kutluyor, yaratıcılığınızın devamını diliyorum.
Sevgilerimle...