Ben sana mecburum bilemezsin diye başlar şair söze..
Ama nedir mecburiyet yazan bile anlamaz..
Kime mecbursun, neye, niçin, neden soruları dolaşır hep boşlukta.. Nedense bu sözler hep sözde kalır, öz de mecburluluk bulamazsın.. Sevdiğine ben sana mecburum dersin, İki kavga edince olmadık laflar söylersin arkasından..
Eşine kullanırsın bu cümleyi, onsuz bir şeyleri yaptığını fark ettin mi; ondanda uzaklara kaçmak istersin...
Dost bildiklerin olmuştur hep hayatında. Bazen onlara dersin ben sana mecburum diye.
Ama geriye baktığın zaman unuttuğun, onca süslü laflar ettiğin insan görürsün ki, sende hayrete düşersin..
Madem bir şeylere kendini mecbur hissedeceksin, O zaman aşka kendini mecbur hisset ki, unuttuğun onca sevdanın, unuttuğun onca dostluğun ve unuttuğun onca tebessümün, yüreğinden değeri hiç silinmesin..
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta