Matruşkalar gibi her yaştayız
Yüreğimiz çizilir annemizi ararız
Söküğümüzde müdür muavininin bakışı
Kırmızı gül lise çıkışında
Çingene pembesi yerde tepinen çocukta..
7 yaşında özenerek baktım yan sıradaki inci yazıya
Hala ezilirim..
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Ece, bir türlü evrimleşemeyi başaramdık; hayatımız devrimlerler gidiyor.
Bizim neslin olgusu (gerçekliği) hayatı kesik kesik yaşayıp, arada bir hangi kabukdan çıktığımızı sorgulamak, galiba. Duygularımızda hayatımız gibi. Bir becerebilsek duygularımızı hayatımız dan aydırştırmayı, derleyip toparlayacağız ama olmuyor, aydışmıyorlar. En küçük matruşkada kalan kırgınlıklar belki esas sorun kabukları yaratan. Bir barışabilsek saatimize dokunanlarla barışmayı dugularımız evrimleşmek için yol bulacak. Yinede kapıları kapatarak, suyu kendi akışına bırakarak, olgulardaki ortak paydalara odaklanarak değil farklılıklardan (değişkenliklerden) evrimleşmenin yolu geçmiyormu?
yüreğinize kaleminize sağlık..güzel bir şiir olmuş..
cenk aksal
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta