I.
çocuk kağıttan kayık yapmasını isteyince babasından
adam önce gülerek okşadı çocuğu saçlarından
başını çevirmeden uzatarak elini kütüphaneye
diğerleri arasından bir kitabı aldı eline öylesine
içinden yırttığı sayfasını özenle katlayarak kitabın
oturttu olmayan dümenine çocuğu, yaptığı kağıttan kayığının……
güneşin tersine git
sol tarafından kalkmış bir taze
sabah bulunsun yanında
Kent! gümüş kanatlı melek
yalancı düşler uyuyor olsun
Devamını Oku
sol tarafından kalkmış bir taze
sabah bulunsun yanında
Kent! gümüş kanatlı melek
yalancı düşler uyuyor olsun
Doğayı yavaş yavaş bitiriyoruz.Bunu biz yapıyoruz,dünyada yaşamakta olan en akıllı canlılar! olarak.....Alkışlıyorum sizi ve duyarlı yüreğinizi varolun.Sayılarımla........
Alkış alkış üstad çok güzel olmuş ,manzum bir hikaye gibi ve dahi çoçuksu ve suçlu bir ifadeyle katledilenlerin nereye dayandığını ve nereye vardığını,kutluyorum, geciktiğim içinde kusura kalama zira bir haftadır erbaa niksar reşadiye ilçeleri arasında iş gereği dolaşıyorum.eyvallah.mustafa-sufist_05
Öyle değil midir zaten, Doğayı yok eden çocuğu da yok etmiş ve onun da katili olmmamış mıdır.
Geşlecek çocukların deriz ama onlara harabe içinde bir dünya bırakmak için yarışa gireriz. Kendi nefsimizi köreltmek ve daha çok kasalarımızı doldurmak için.
Gelecekte cocuğuna uçurtma yapmak için bu gün kırdığı o dali dahi bulamayacak çocuklarımız ve işte o zaman onlar da anlayacaklar kendi katillerinin biz anne ve babalar olduğumuzu ve hesap sorduklarında bizlere utanmadan yüzümüzü kaldırıp bakabilecek miyğiz yüzlerine ve dilimiz yine zehir gibi savunabilecek mi knedisini. Gerçi bizler utanma denen duyguyu yitirdik Onlar sorduğunda da kimbilir ne yalanlar söyleyecek ve onlara da katil olmanın yolalrını haklı nedenlere dayanarak göstereceğizdir.
Yine muhteşem bir şiir. Soran sorgulayan ve cevaplar arayan kendi içinde.
Kutluyorum kaleminizi ve saygılar yüreğinize. Teşekkür ediyorum paylaşımınıza
Masum nedenli cinayetler
I.
çocuk kağıttan kayık yapmasını isteyince babasından
adam önce gülerek okşadı çocuğu saçlarından
başını çevirmeden uzatarak elini kütüphaneye
diğerleri arasından bir kitabı aldı eline öylesine
içinden yırttığı sayfasını özenle katlayarak kitabın
oturttu olmayan dümenine çocuğu, yaptığı kağıttan kayığının……
****
Vay be !
umarım bu mesaj gitmişdir gerekli yerlere
müthiş bir giriş şiire ve konuya ..
devamın merak etrmekteyim .
dalarsak kelimelerin temeline Şair yürek çok şey anlatıyor besbelli ..
devam diyelim ... şiire
….
kütüphaneye tırmanan böcek, kolay geçit veren örümcek ağlarının arasında
uygun adım yol bulur kendine, yürür sürüngen izler bırakarak arkasında
koklar taze bilgiden kör cehalete, kolayca dönüşebilecek kağıdın kokusunu
durur bir kitabın önünde, aklına bile getirmeden gören olur mu korkusunu.
***
vay vay vay ..derirtti .
okunamayan sayfalar tırtıllar sayesinde imha edilen
asıl okunması gereken yerler tırtılın gücü yetteiğince en anlamlıları en okunalısı olanları mı tırtıklıyor . Acaba ?
**** devam merak ediyorumm ...
kapı açılır aniden, doluşur içeriye görevliler, yönelirler doğruca kütüphaneye
izleri sürerek dururlar bir kitabın önünde, bağırırlar hep beraber bulduk diye
içlerindeki yetkili açar kitabı, bir resim çıkar yırtılmış sayfanın olduğu yerden
dehşetle birden açılınca gözler, nasıl söz edilir bu cinayetin masumiyetinden.
****
Burası derin konu işi uzamnlarına bırakıyorum ..
Ama şunu anlatmak istiyorum ..
yani daha önceleride yazdım benim siyesi hiç birşeyde hiç bir davada sözüm olmaz çünkü benim zamanımdada en koyusundan vardı ama ben içlerine girmedim giremedim çekmek istendim ama hem korktum belki hemde daha önce belittiğim gibi tek gayem zavvallı babamın az buçuk verdiği yarı aç yarı tok okul yollarında bir an önce okulumu bitimek ve para kazanmak babama otur babam sen çalışma ben varım demekdi amacım o yüzden diğer amaçları rafa kaldırmıştım .
şimdi bunu yazdım ki vay efendim sen şusun busun öyle böyle denip de boşa günahımı almayın diye ..
konu şu bu gibi bir olay bizde yaşadık ..
o dönem evlere girdiği tırım tırım aradığı zaman.. Öyle pis bir dönem okula bile gitmeye korkuyoruz .heryerde silahlar olaylar hele okul kapısındn çıktık mı kelle koltukda bir dönem ..
bizde okula ideolojl sokmadı müdür bey kapı ağzında girişde arandık tarandık her gün bu bile acı tabii ama güvenlik dedik sineye çektik . içerde birşey yok ama kapıdan çıkışlarda ve biraz uzaklartığımızda hergün bir olay ya duyduk .. hatta okuldan cenzelerimiz bile oldu ismini bile bilmeden cenaze törenlerine gittik .
neyse uzatmıyım ..
birgün eve geldim anam ağlamaklı ne oldu
arama yaptılar kitalığında ee birşey yok ki neyi bulacak ki ne olduda ağlıyorsun bırak arasılar biliyorsun ki bende kardeşimde o işlerde işimiz yok .
biliyorumda kötüydü birde endişelendim .sizler için seni görüncede ..vs bilirsiniz işte ana
bir kitabını aldılar dedi zaten kaç tane ki kitap bile yok doğru düzgün birileri aristotolesin bir kitabını vermiş bende okumamıştım bile seviyordum ama zaman yok
ilerde lazım olur diye hani lisede fen edebiyat ayrılıyor ya . asıl konu o değilmiş ki
içinde bir resim unutmuşum ben geçmiş zamanlardan
ne mi yılmaz güney resmi
nerden mi buldum
hapishaneden
ne işim mi vardı ?
Rahmetli babamla aynı yerde idiler o zaman
yok babam siyasi değil di ya adam ne anlar bir karaoğlan bilir açın ajans başlıyor der diğerlerine ana avrat küfür savurur . bakarım yorgunlukdan bitmiş zaten horul horul gidiyor bile neye kızdı neden kızdı kime küfretti anlamdan soramzdık da bırakırdık o da stresini atsın .
neyse o zamanda ruhsatsız bir kuyucu babamda sormamaış ruhsatın neyin var mı .. artezyen kuyu bilirsiniz bahçemizde açılacak tabi dinamit olayı
birileri rahatsız olmuş adamın da karısı hamile baba da ben yaptım dedi ve doğru neyddi o üsküdardaki sanırım
paşakapısı mı zeynep kamilin ordada varmıdı neyse işte
ordaki cezaevinde ve biz özellikle ben hep gittim gördüm babamı .
o da tabi artist var diye bir hava ve çok met ediyor çok insancıl hepimizle konuşuyor anlattıkları gibi değil vs arada eşinide görüyorum ziyaret zamnalrı konuşmasak da çakışıyoruz . neyse bakdım açık görüştü sanırım ya bayram ya arifesi sürü filimi gündemde hiç bilmiyorum gazetenin yada okuduğum yerde göze çarparsa
aklıma muziplik geldi rezil olmak da olsa bakdım gülümsüyor herkese .
dedim babam bizde resim çektirelim mi birşey demez onun odası şusu busu ayrı koca kütüphanesi var ..
ama herkesle konuşuyor ayrım yapmıyor babadanda ışık alınca gittim en sevimli gülümsememle derdim sınıfdakilere hava atmak ama kimle o zaman öyle değildi ama ortam resim çekildiği zaman .
neyse omuzunda elleri birde havalı bizimd erdimiz artist işte çirkin kralla çakilmiş onun yerinde bir başka artiste olabilirdi . neyse işte
sonunda o kötü zamanlarda sen gel elinle bulmuş gibi resmi ve kitabı al sonra gelirler dedim ama ses çıkmadı ..
gitti resim .sanırım bir daha gelmedi bulmadım çünkü
yada geldi anam sakladı attı biz okulda iken öyle korkmuş ki kadın .
aklıma o geldi ne kadar masumca ama o zaman eğer ben kıyısından köşesinden bile olsa idim içlerinde sanırım başım çok ağrıyacakdı aklıma bu geldi .
çok uzun oldu biliyorum ama . yazmak istedim masumca idi hiç içimde en ufak bir düşünce yoktu o anlamda sadece artist
neyse bak nerelere yolculuk yaptırdın Cevat Kaptan ya
olmadı şiirin içine bu kadar yorum olursaa ooo çok işin var benden yana pasifle beni ))
desemde biliyorum ki rahatsız etmiyor yürek sesim o yüzden bu kadar rahat yazabiliyorum .
teşekkürler bunun içinde ..
************************
resim:
çocuk, çamurlu dere yatağında kağıttan kayığında sırtüstü yatmaktadır.
elinde namlusundan duman tüten, oyuncak plastikten bir tabanca vardır.
öncesinde, tek gözünü kırparak güneşe nişan almış ve tetiği çekmiştir
sonrasında, alnına bir damla kan damlamış güneşten ve sular çekilmiştir.
******************
II.
çocuk kuyruklu uçurtma yapmasını isteyince babasından
adam önce sevgiyle öptü çocuğu yanaklarından
sonra uzattı elini üzerine düşen ağaç gölgesine
en taze ve ince birkaç dalı koparıp aldı öylesine
sildi yeşile dönmeye başlayan rengini yapraklarının
saldı rüzgara, çocuğa ipini vermeden kuyruklu uçurtmasının……
….
çılgın korsan saldırılarından kaçan toprak, saklanır en yakın denizin sularına
alır milyon yıllık bereket hazinesini yanına ve dönüp bakmaz geride kalanlara
yalçın kaya sertliğinde bir pınar, gözyaşları içinde arar ninnisi suskun uykusunu
ve düşlerinin kasık aralarında kaybolmuş, nikahı tanrıdan kıyılmış tutkusunu
düşme zamanı geldiğinde son cemre, sorar uzaktan gördüğü bir kum tanesine
zemberek gibi içi boşalmış ince belli bu saatin, toprağı nereye kayboldu diye
bir ölü kaplumbağa duyar bu sesi, cevap vermez bir şeye benzetemediğinden
malzemesi yanlış uçurtmanın işlediği cinayetin, nasıl söz edilir ki masumiyetinden.
resim:
çocuk yarını tanımamış gözleriyle sallanmaktadır gökyüzünün boşluğunda
ipinden kurtulunca tutunacak bir dal bulamamış uçurtmasının kuyruğunda
öncesinde, yüreğinin giderek büyüyen adımları ile özgür umutlar beslerken
sonrasında, toprak erimiş ayaklarının altında, renkleri silinmiştir gökyüzünden.
Cevat Çeştepe
Eğer o an bütün ormanları tutuşturmak gelmiyorsa aklımıza
Dalını kırdığımız bir ağacı kökünden keselim
Sonra o ağaçtan kağıt yapalım
Kağıdın üstüne bilgiyi aktaralım
Ve üstüne bilgi aktardığımız o kağıdı okumadan, yırtıp kağıttan kayık ya da uçurtmaya kuyruk yapalım
Ve hiç üzülmeyelim neden yakmak gelmedi aklımıza zamanında diye
Bu da bir yöntemdir işte ve aynı kapıya çıkar sonuçta…
İkisi de diğerleri gibi masumiyet taleplerinin işlediği cinayetlerdir ve önce çocuklarımızı yarınları olmasın diyerek öldürmek demektir.
***
bunda senin şiirin konusunu ekliyorum
yüreğini emeğini kutluyorum
okursak, öğreniriz, okursak doğruyu eğriyi görebiliriz ..
Okursak engin denizlerimizde rotamız güzelden iyi den yana olur okursak koyun olmakdan veya başkalarını gölgesi olmakdan uzaklaşırız .
okursak vatana millete daha hayırlı oluruz bilgiler paylaşıldıkça büyür büyür .
bırakın iyiyi kötüyü insanlar kendi beyin süzgeçlerinden geçirsin bırakın doğru ne öğrensin neden korkuyoruz ki aslında hepimizde var işte halada var önyargılı yanaşıyoruz kitaplara bilgilere oku kardeşim al alacağını eleştir beyninde yüreğinde .
beğenmesen güle güle her bir kelime çok zengin aslında bir bunu atabilsek biz korkuyoruz .
bence açıklaması bu yada yiğitliğimize veremiyoruz aman şunu o okumam bu bunlardan bunu okumam bu şunlardan sanki iahnet edecek oku ya ne kaybedersin ki belki kazanacakların var yok tu kaka açma sakın
abim baynin yüreğin sağlamsa
ve gerekli donanımı zaten zamanında aldı isen endişeye mahal yoktur bunu bilir bunu söylerim ha temelde zaten emanetse o zaman iş değişir .
eh oda zaten okuma meraklısı olacağını sanmıyorum ha birileri tahditle oku bundan dışarı çıkma sadece bunu bilecen diyorsa oyun bozulur bu olmaz bizim lugatta der bu yürek
abooo ne çok konuştum .
kusuruma bakma kaptan ne güzel sabah sabah deniz sefası eşliğinde belki kafan dinlemiş kahveni içiyordun şöyle keyifle ama işte davet ettiğin ziyeretçi böyle olurssa hele böylede bir şiir varsa her zamanki gibi
Allah ne verdi ise gitti yürekden ya durmuyor
yaz yazacağım ya susacağım ..
eh susmak bünyeme ters
yazdık gitti
istemezsen silebilirsinde hiç fark etmez Cevat Kaptann
yüreğin emeğin var olsun
sen hep açık denizler de ol
ordan selam gönder biz alacaklarımızı heybemize alırız
sağlıcakla kal
okunmazssa okutulmassa helede okumayalım diye asıl yapılması gerekler varken .
Baştan sona harika bir öykü kokuyor şiir. Ve bir ürü düşünülecek konu. Yine güzeldi. Yine size özgü bir şiirdi. Aslında ne çok yazılacak şey var öykü/şiiri okuduktan sonra.
YOĞUN BİR SOSYAL DUYARLILIK ESERİ,
KUTLARIM ÇALIŞMANIZI SAYGIYLA FATMA HATUN ESEN
‘kütüphaneye tırmanan böcek, kolay geçit veren örümcek ağlarının arasında
uygun adım yol bulur kendine, yürür sürüngen izler bırakarak arkasında
koklar taze bilgiden kör cehalete, kolayca dönüşebilecek kağıdın kokusunu ‘
Çünkü bilmezler!
Bilmezler onlar ERDEMİN ( R ) sine ulaşmak için ‘ER’MEK gerektiğini…
Sevgiden aşktan dem vururlar!
Dinlersiniz, ucuz söylemlerle çığlık çığlığa orta yerdedir ne anladıkları…
Hariçten gazel okumak güzel değildir ama hem kolay hem de ucuzdur!
Ucuzluk ise tercihin, iyi seçim senin elbette
ama yanlış malzeme kullanıyorsun,
aşk gibi erdem gibi yanından bile geçemediğin duyguları kullanarak parsayı toplamaya kalkıyorsun aklınca
Hem de bu sığlığınla…
Hani deseniz ki ucuzcuya ‘kendinizin dışına çıkıp’
sabrınızı ve sükunetinizi bir an için bırakıp;
Çığırıp duruyorsun ya, gel göster bakalım, görelim hep beraber ne var elinde?
Züğürt esnaf gibi avucunu ovuşturur ucuzcu…
elinde avucunda ne var ki koysun ortaya fukara…
Oysa bakabilseler aynaya cesaretlerini toplayıp
ve olsa görebilme yetileri kendilerini…
Fazla gelirler kendilerine!
Çıkamazlar, çıkmazlar dışarı kendilerinden…
Bana neler söyletti bakın Sayın Cevat Çeştepe Masum insanları katleden masum nedenli vahim cinayetler…
Saygılar emeğinize tebrik ve teşekkürlerimle
ENFES !!!
Derinliğine dizeler...Düşünsel bir yolculuğa çıkarken;düşündüren,hüzünlendiren ve bazen isyana sürükleyen son derece anlamlı bir eser...Edebi yönüyle anlatım ustaca ve içimize sindirip okurken tadını almamak mümkün değil...Yüreğinize ve emeğinize sağlık...Kutlarım...Bu güzel eser tam puanla listemde...
Derin düşünen, incelikle işleyen, tabiatın katlini çocuk katliyle eş tutan Duyarlı Yüreğin mükemmel eserini KUTLARIM. Saygılar yüreğinize
öncesinde, yüreğinin giderek büyüyen adımları ile özgür umutlar beslerken
sonrasında, toprak erimiş ayaklarının altında, renkleri silinmiştir gökyüzünden.
kutluyorum,saygilar
Bu şiir ile ilgili 95 tane yorum bulunmakta