MASAL CAMİİ
Çok eski zamanlarda, Anaların, saçını süpürge ettiği, çilesini büküp büküp, ip gibi eğirdiği , babaların kaşlarını çatsa da burma bıyıklarının altından aynı anda hem kızıp hem güldüğü, , toprağın nakış nakış sürüldüğü, emeklerin tohum edip ekildiği, kızların çeşme başında,testisine su gibi ar edep doldurduğu, yiğitlerin kıspet giyip Ya kısmet! deyip, güreş tuttuğu, yavukluların sevdasını halıya kilime dokuduğu masal gibi zamanlarda, masal içinde de masallar varmış,
Masal bu , kimi inanır, kimi inanmazmış. Kimi sever, dinler hissesini alır, kimi sevmez, kulak dahi vermezmiş. Kimi de bizim gibi hem sever, hem dinler, hem söyler, hem de yazıp çizermiş.
Buyrun bakalım bu kez masalımız bize, taa o vakitlerden ne der ne söyler.
-Zaman bir hazine imiş,
kıymetini bilene,
Kulak kabartalım hele
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta