Herkes kendi ölümüne alışmakta şimdi
dışarıda alabildiğine yağmur
alabildiğine gece
yalnızlığa alıştırmaya çalışıyor bir şarkı
herkes kendi uykusunda
gece
Gitmeye gelmiştin yine
gitmek gibi çekildi tüm resimlerin
baktığımız evler
yürüdüğümüz yollar
gezdiğimiz
yediğimiz
Yalnızlığa sakladığımız ine iniyoruz bazen
dans etmeyi öğrenen oyuncak çocuklar gibi
söbeleniyoruz birbirimizin ayaklarına basarken
ağrımasa da aslında biryerimiz
kırılıyoruz paramparça saklandığımız yere
toplandıkça öğrensek de dans etmeyi
Bir başına sırtlamış gidiyorsun dünyayı
göğsünde Havva sütü
bedenin yarım
elma yarası yüreğin
yüreğim elma yarısı
göğsünde Adem uykusu
Uzun zaman sonra
güldün bugün
ne güzel oldun
ne daha güzel oldun
sesin sihrini öğrendim
kulaklarımdan göğsüme
Sana benzemeye yaşıyor
seni söylüyor herkes
bütün anneler aynını istiyor
gelinler
damatlar
herkes bile
İkimiz
bilmem kaç yıl önce
hangimiz bilebilirdik
hangimiz bildik
bilmem kaç yıl sonra
hangimiz
Özgür bebeler çiziyorum rahmine.
Tenine mavi bir ülke ektim.
Yüzünde yüzyıllık gülüşlerim.
Yakılmış köydün.
Koca bir ülkesin şimdi.
Anneliksin.
Ne zamandır yüzün yok
ne kadar koysam dolmuyor gözlerime karanlık
ki bu saatlerden sonra
ölünemiyor sensiz
saat bilmem kaçı kaç geçemiyor
Aramızdaki sesler.
Bildiklerimize yaşam getiren.
Aklın birliği.
Aramızdaki sesler.
maddeye hüküm zamanı.
Köz tohumlu sevmek.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!