Baharda kahrından yarılır gök mavi,
Boşalır damlalar
Gözlerin dipsiz;
Mavi gözlerin gülerken.
Açılır tabiat,çırılçıplak
Memleket,gözüm dolar,içim yanar
Memleket,kanım akar,ruhum çıkar
Yüreğim memleket
Duyan duyar,bilen bilir
Dilde dua,eller semada
Eğildiğim vakit secdeye İlaha,
memleketime ait bir kentteyim
evimden uzakta,
bir durakta beklerken düşüyorum içine geçmişin
çocukluğumun geçtiği yokuşa benzer buralar
Bir hafta sonu telaşında
Sana koştururken yüreğim,
Gülmeyi beklerdi oysa yarınına
Akan yaşlar sebepsiz sevgilim;
Yüreğim miydi? Seni bana çağıran
Yoksa kalbime dar gelen hasretliği mi?
Ne yağmur söndürür içimdeki ateşi,
Ne yağmur söndürür içimdeki ateşi,
Ne çamur lekeler içimdeki seni,
Sevgilim nabzının attığı yerdeyim......
Kadının Adı: Vatan
Kimi zaman dağ başında mermi taşıyan bir ana, kimi zaman erkeğinin arkasında dimdik duran bir eş, kimi zaman da tarlasında evladına ekmek yetiştiren bir emekçidir Türk kadını… O, bazen Nene Hatun olup Erzurum’un buz gibi ayazında düşmana karşı taşla sopayla savaşan, bazen Halide Edib olup meydanlarda haykıran, bazen de Kara Fatma olup cepheye silah kuşanandır.
Yıl 1919… Anadolu yanıyor, yüreklere düşman postalı basıyordu. Erkekler cephedeydi ama geride kalan ocakların dumanı dağılmamıştı. O ocakların içinde dimdik duran, gözünü budaktan esirgemeyen kadınlar vardı. Onlar, vatanı sadece bir toprak parçası değil, bir ana rahmi gibi kutsal bilenlerdi.
Karın Fısıltısı
Kış, kentin sırtına beyaz bir ceket giydirir;
Eski bir masaldan düşmüş gibi, her sokak köşesi bir kartpostal olur.
Üşüyen sokak lambaları, titrek bir şiir okur karanlığa;
Işıkları, rüzgârın ellerinde titreyen bir mum gibi dalgalanır.
İnsan Olmak
İnsan hayatı, büyük bir bahçe gibidir. Herkesin kendi köşesinde ektiği bir fidan vardır. O fidana su verip gölge sağlayacak olan, onun kendi sahibidir. Ama bazı insanlar kendi fidanına bakmayı bırakıp başkasının ağacına yönelir:
“Senin ağacın meyve verdi mi? Dalları düzgün mü? Çiçek açtın mı?” diye sorar.
Halbuki esas sorması gereken şudur:
“Susuz kaldın mı? Rüzgâr seni yordu mu? Sana destek olmamı ister misin?”
Islık
Derinden derine bir ıslık çal,
Hüznün melodisi olsun dudaklarında,
Mahalle aralarında yankılanan eski bir türkü gibi,
Yarım kalmış cümleler, unutulmuş notalar gibi,
BİR ADAM, BİR MİLLET, BİR KADER
Gök mavi, toprak kızıl, deniz hırçındı.
Millet suskundu…
Gözyaşını içine akıtan, kederini yüreğine gömen bir millet…
Toprak, üstüne basan düşman postallarından utanır gibi susmuştu.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!