Kalem yazmaz kağıt söz tutmaz oldu bu gece
Yıldızlar kaybolmuş ay utancından kayıp bu gece
Aşılmaz yalçın o dağlar, geçit vermez o hırçın dağlar
Masum bir çocuk gibi ses çıkarmıyor yılgın bu gece
Yine bir baba vuruldu,
Bir millet iki devlet, bayrak göklerde gökler selamet,
Tam ortada ağlıyor Karabağ, üstünde tepiniyor büyük zillet.
Gözler ufukta eller tetikte, yaklaşıyor özgürlük,
Az daha sabır ey oğuz diyarı, doğuyor aydınlık.
Neyine güveneyim söyle ben senim,
Yalan dünya değil misin?
Zalimin elinde zulüm düzene,
Kalan dünya değil misin?
Günün günümden farklı,
Akşam olur evlerde lambalar yanar,
Lambalar altında sıcak yuvalar,
Ana baba evlat kardeş bir aradalar,
Ya niye ben böyle yalnızam.
Muhabbet koyudur demlidir çaylar,
Susan dil neye yarar bir organdan başka,
Kalp atar mı hiç düşmeden aşka,
Madem ki rab'bim vermiş bu kalemi bana,
Yazmazsam namerdim bil ki arkadaş...
Adeta dünyanın derdini sırtıma aldım
Tıpkı bıraktığın gibi ellerimi,
Sözünde bittiği yer vardır elbet.
"Sensiz yaşayamam" yemini gibi
Ömründe bittiği yer vardır elbet.
Bir çift göz ile vurunca sinemi,
Boş yere aldanıp kanmışım sana,
Sen bana sevgili yar olamazsın.
Palandökene çıksam senin için, ne fayda
Sen bana yağan, kar olamazsın.
Gülüşüne aldanan,sözüne kanan,
Sevdiğim gençliğin baki değildir;
Zamanla yüzüne çizgiler çizilir.
Yılların izleri bir bir belirir;
Ağarır saçında tel yavaş yavaş.
Yorgunluğun gelir çöker üstüne,
İsmin şiir olsun dedim dilime;
Sığmadın kelama, sözüme benim.
Kapısını açtım sana kalbimin;
Gelip oturmadın tahtıma benim.
Uzattım elimi tutarsın diye,
Kuzeylerin yamacına serdim sevdamı
Güneş görmemiş duygularım var benim
Bilmem ki nasıl anlatayım seni
Dile gelmeyen sözlerim var benim.
Yüreğim Kayışkıran’da Tiridi’de




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!