Ayrılık bataklığa benzer
Çırpındıkça elin yüzüne bulaşır
Toprağın sudaki
Bulanmışlığı
Atılan çamur
Her saniye bir iğne batması
Gözün yollardaydı
Nasılda kıvranıyordu nazlı nazlı ufuk çizgisi
Dağı deliyordu ferhat
Tünelde yankılanıyordu ferhatın çığlığı
Karanlıktı
Göz gözü görmüyordu
Zevkten ve zevzeklerden uzak duruyorum
Deli diyorlar
Herşeyin bir onuru var yaşamanında
Düşünmek suç zaten
Allah akıl verdi ama
Kime neyi anlatacaksın
İlk nefesim
Kızım
Saf temiz zeki
Annesine benzesin istedim
Ağzı burnu gözleri
Sevgimin şahidi
Ağlamak için uzaklaştım,yanından..boğulma diye hıçkırıkırımlarından..Belki keyfi aleme kürek çekersin..saçlarına değen yere düşen yağmurdan
Beni beklemez
Seni beklerdi
Aşk
Fırtınalar koparır içinde
Endişen kaygısız
Saçlarına yapışır zaman
Kafamı çevirdim yukarıya
Bulutlar dolaşıyor
Kara üzüm den kara
Hava sağanak
Islandım dibime kadar
Sıksan bu kadar akardı gözlerim
Antik eserler bıraktın gönlüme
Zeusun mabetini erosun okunu
Mumyalayıp sakladım
Sana olan sevgimi
Eli ayağı başı kopuktu sevgimin
Bir tiyatronun taştan koltuklarında seyrediyorum
Kibrit yanığıydın,
Canımı acıttın biraz
Ateşe tutmayı öğrendim yüreğimi
Canım sen olmasan
Hatırlamazdım bile,
İki damla göz ile
Sen canımda cansın
Yüreğimin parçası
Kalbim sana nasıl çalar bilirmisin
Yirmi dört saat tik tak eder
Canımın yongası
Yonga canın sevgisi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!