Onun için yazmak istemesem de
Kalemden kağıda akıveriyor.
Sakin ve sessizce durup dururken,
Lal dilim ansızın, şakı veriyor.
Belki benim, belki onun yüzünden,
Çok özledim seni gel artık yeter
Tahammül kalmadı perişanım yar.
Bakışın gülüşün gözümde tüter
Yerin boş, dolmadı perişanım yar
Ağlarken gülerim vurup şakaya
Neden diye soruyorum
Sen giderken peşin sıra…
Koşar adım yürüyorum
Sen giderken peşin sıra…
Yavruların teker teker
SİVAS’A DOĞRU
Şafakla Maraş’tan yollara düştüm
Anamın vatanı Sivas’a doğru...
Elbistan, Darende Gürün’ü aştım
Anamın vatanı Sivas’a doğru…
Bir haber vermeden çekip giderek,
Sevdamı peşimden sal mı diyorsun?
Çöllere düşürüp mecnun ederek,
Nedir bu sende ki hal mi diyorsun?
El ele tutuşup gitmemek için,
Benim lafım eşkere(*) kimseden esirgemem,
Edebimden susarım, kırıcı şeyler demem.
On düşünür bir söyler, sözümü geri yemem.
Sanmayın ki suskunum, kıl dolaşmaz dilime,
Ucca ucca(*) yürürüm, dimdirek(*) menzilime.
Güneş vursun eritsin, kırgınlık artık bitsin,
Aşkımızı sil baştan küllerinden diriltsin.
İster versin yâd ele, ister kendi büyütsün,
Kayarken ellerinden ağıt yaksın ağlasın,
İster çalıp aynasın, ister kara bağlasın.
UTANDIM ELLAM
Naadar sabırlıydım, tükendi deyi
Yakınırdım emme utandım ellam
Sesim gırtlağıma tıkandı deyi
Ikınırdım emme utandım ellam
Korkar oldum bir çift kelam etmeye
Haber desem, öt der belki utanmaz.
Zamanı yok çiğneyerek yutmaya
Obur desem, yut der belki utanmaz.
Gizli gizli iş çevirdin zuladan
Uzaya gitmek için başvuru yapacaktım,
Herkesten daha önce yerimi kapacaktım,
Kaydımı yapmak için açtım hemen sayfayı,
Yazılmam gerekiyor, tamam olmadan sayı.
Türk vatandaşı olmak, kayıt için önkoşul,
seninle olsam da seni özlerim..sözünüzün üzerine söz söylemek mi? ..özlenen olmanız dileğimle..