Bilek büker ayakları kırarım.
Çetin olur bizim hışımız dostum.
Şimşir tarak ile keli tararım.
Uyuz kaşımaktır işimiz dostum.
Diye gelen Giryaniye “Sürat Felakettir” dedim
Birazcık yavaş gel, sürat felaket
Toslayıp kayaya, sönersin dostum.
Dediğim şiirime,
Çekmem ayağımı basarım kaza
Korkak şoforları sollar giderim
Beni seven böyle sevsin
Gidiyorum yâre doğru
Gönülleri huzur bulsun
Gidiyorum yâre doğru
Âşıklara dost olayım
Bozkurt’lar kükrerse görürsün günü,
Dünya’ya şan verir Bozkurt’un ünü
Gelirse zamanı bilirsin dünü,
Görürsün o zaman Bozkurt ne yapar.
Orta Asya’dan geldik bir avuç kan,
Belki gelir diye gözlerim yolda,
Günlerce bekledim gelmedi ilham.
Yel vurdu sallandı sözlerim dalda.
Arada yokladım bilmedi ilham.
Çok darılmış bana, belli ki küsmüş,
Yedi düvel birlik olup üstüne
Geliyor göğsünü ger Çanakkale’m
Daha anlamadan sana kastı ne
Düşürdü bağrına kor Çanakkale’m,
Daha böyle destan yazmadı kalem.
SARI KIZ
Her gün sabah güneş gibi,
Bakıyorsun sen sarı kız.
Gözler mavi şimşek gibi,
Çakıyorsun sen sarı kız.
Selam salmak için gerçek dostuna,
Erinmek yakışma adam olana.
Kurt iken korkudan kuzu postuna,
Bürünmek yakışmaz adam olana.
Aslında olmayan nedir vekilde,
(Güneri Yıldız’ın “Memleketim” şiirine nazire)
Her bir karış toprağını
Çok özledim memleketim
Ağacında yaprağını
Çok özledim memleketim
seninle olsam da seni özlerim..sözünüzün üzerine söz söylemek mi? ..özlenen olmanız dileğimle..