Tutunsaydım zülüfünde teline
Savruldukça dolansaydım beline,
Dal olsaydım al yanakta açılan
Sen güldükçe pembeleşen gülüne.
Bu can kurban suna boylu geline
Kahramanlık sanı sana yakışır
Gururla bağrımı gerer gelirim.
Sana olan sevgim bitmez pekişir
Dost bağından güller derer gelirim.
Maraş’tan ayrıldım, yolum Elbistan
Görmüyor gözlerim sevdiğim nerde
Beni sen düşürdün bu gizli derde
Aradığım aşkı buldum ben sende
Sevdiğime selam götür postacı.
Özledim babamı bir görsem yeter
Pınar başımıza gittim, dolaştım
Etrafı seyredip, tepeyi aştım
Çevreye bakınca çağladım, taştım
Bu ne güzel hizmet sağ ol başkanım.
Şelale yapıldı sular akacak
Altmış bir yılında dünyaya gelen,
Gariban bir kuldur, Mahir Başpınar.
Bazen ağlasa da, bazen da gülen,
Gariban bir kuldur, Mahir Başpınar.
O da herkes gibi bir âdemoğlu
Bir başka güzeldir başka görünür
Dağları toprağı taşı Afşin’in.
Yeşile sarıya ala bürünür
Binboğa, Atlas’ı, döşü Afşin’in.
Hem havası serttir, hem suyu serttir
Ambalaj çok güzel, sunumda güzel
Her şey dört dörtlüktü, konumda güzel
Reklamı o biçim, tanımda güzel
Temizlenmez oldu kirlendi beyaz
Yeni giyeceğiz inşallah bu yaz
Aşkın ne yaşı var, ne de zamanı
Ansızın ruhunu kaplayıver.
Siner bir köşeye bekler o anı,
Hançeri sırtına saplayıverir.
Bakmaz sakalına, saçın akına
Çardak’ın etrafı yüksecik dağlar,
Dağların eteği ne güzel bağlar,
Kantarma çayıda durmadan çağlar,
Çardağım, Çardağım güzel Çardağım.
Zaman geçer izi kalır,
Anıların gizi kalır,
Unuttukça hatırlatan,
İçerinde sızı kalır.
Yemek ister yiyemezsin,
seninle olsam da seni özlerim..sözünüzün üzerine söz söylemek mi? ..özlenen olmanız dileğimle..