Mahçup olan yüreğim,bir dağ çiçeği kadar yorgun ve özgür...Zira yüreğimde tarifi imkansız aşkların peşinden koşmaktan bitap düşmüş bir sonbaharın koyu gölgeleri raks etmekte...Ama neticesinde gelen çaresizliğin, verdiği vurdum duymazlık ve aymazlık,başı boş bir kayıtsızlık içinde rüzgarın estiği yöne doğru hareket etmektedir şimdi...
Mahcubiyetim aslında benim mağlubiyetimden ziyade galibiyetimin ışığı...
Zira mahcup olmasaydım,yüreğimde bu yeis,bu vesvese ve bu intizar bir aşkın çığlığından,düş kırıklığından başka bir mana ve bir ehemmiyet kazanamayacaktı..Oysa aşk beni bam başka bir adam,kişilik ve şahsiyet haline getirdi..Aşık olduğum için kendime,sorumluluklarıma karşı mahcubum.
Ama yaşadığım bu kısa ömre karşı ben galibim...
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;