Sen yine çiçek ben kömür karası,
Sen yine güzel ben bıçak yarası,
Sen mübarek bir hayır,
Ben baş belası,
Sana seni seviyorum diyebilmek şiirimin tasası lakin dili dönmemiş söyleyememiş işte anla,anla ulan.
Bira hazan yahut haziran tam bilmiyorum
parmak uçlarımda son mecal
bir yaşama çabası
yine bir intihar gibi seni sana anlatma telaşı,
yarıya indirdik sen gideli bayrakları
artık gözlerini benim güneşime serme
alev alır tutuşur yanarsın
"Sessizliğin yankısı mı olur?" deme
Ben bir susarım her yerden duyarsın...
Ben biraz sevgi istedim,
O biraz sev-git anlamış olmalı
Gitti ...
Özlemekten diyorum azizim
Yüreğimde mecâl bitti...
Ben böyle düşünmemiştim,
Ben böyle düşmemiştim,
Sen giderken hiç böyle üşümemiştim
İndirdim kepenkleri,
Kapattım şiir dükkanını,
Şimdi biraz Nergiz kokusu,
zamanın acımasız ustalığı
kesilen yüz hatları
kaz ayakları
ak saçlar
kayıp giden baharlar
çay , sigara
Haydarpaşa treninde başlıyordu bu öykü,
O sabah her zamankinden daha ağırdı yükü,
Yaşıtları sütle kahvaltı yaparken evde ,
gözlerimizin feri ayrı manzaraları resmederken zihnimize
bir geri dönüş döner mi fikrimize
yeniden başlamak yenilenmek olur mu bunca eskitme şiir üstüne
seni bilmemde ben aynı ben
yine hece hece satırlara düşürüyorum
erteleme bakışlarını sayfalar soğuk ben üşüyorum
Yol üstünde brakılmış aşkın asaleti,
uzak iklimlere sermiş yüreğini,
esmer bir yaşamak düşün,
düşün sana adanmış düşleri,
denize yetim ülkelere teslim,
unutmuş sevmek makamını,
Bir yokluk dizilmiş boğazıma,
kundaklık taze bir sevda duruyor kursağımda, mavileri intihar arifesinde ki bir bahar gibi,
hazırım ölüm çiçekleri açmaya
Lakin bir sevda taşıyorum ki solumda sorma...
gece buz kesiği parmaklarıyla dokunuyor du gözlerimin ıslak manzarasına,
uykularım bir meczuba satılmış,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!