Bu harabeden geçen kimdir, yeryüzü neden bu kadar soğuk?
Yıldızlar derin bir uykuya dalmış, kimseler aldırmıyor.
Bir müstesna vaha çölde, bir inci tanesi siyah denizimde,
Fer eyleyen güneşimi gölgeleyen neden bana acımıyor?
Yorgun hatıralarım bir bıçak gibi koynumda yatıyor,
Özlemek hiç içten değil, ihtimaller bile çaresiz.
Bu rayiha, bu iklim, kimin derdine ayrılık kokuyor?
Kumda süzülen zaman kadar acımasız şimdi halimiz.
Kor yüreğimde kururken gözyaşım susardı çeşmeler,
Ne zaman seni yaşasam; mühürlenir yollar, yıkılır köprüler.
Bir bir göğümden süpürürdü bulutları, ah! o kumral geceler,
Şimdi ahını ansam, buruk bir tebessüm yüzümde örseler.
Yağmalanmış bir köşk, yıkılmış bir şehir yalnızlık,
Bir melodi adını fısıldayan rüzgar, bir şarkı sensizliğe.
Bu yangının külünde bir deniz feneri söner gider artık,
Günahı boynuma, sözüm olmaz bir mahşer sessizliğe.
Kayıt Tarihi : 12.4.2025 15:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)