Uzağa
-Çarp gönlünü ko savrulsun bu tarumar aşklara-
Y.Odabaşı
I.
/Hep efkara bulandı yalnızlığın yüzü
ve hep ayrılıkları saydı gökyüzü.../
Kim bilir, bir daha ne zaman
yüreğim böyle ağırken
ömrümün hangi sağanağında
böyle susar gözlerim
böyle yangın kalır ellerim.
II.
/Geceye ayak sesleri yürürken
ıslak bir gülüş geçerdi teninden.../
Kendi zamanını kirleten
ışıklar altında
düş kırığı hüzünler
taşırdı koynunda
ve ne zaman
dokunsam ellerine
kanatları ıslak bir serçe
gelip konardı gözlerine.
III.
/Özlemin yüzüne keder düşünce
tutuşur içimde eskimiş bir kül.../
Bir kızın dudağından
içilen bir tütün gibi
dağılırken geceye bulutlar
tutar,
yollara bırakırdı gözlerini
eğilip öperdim yaşlarını.
canım acırdı.
Sonra
yağmurlar susardı.
O giderdi.
Mahçup bir çocuk gibi
giderdi.
İçimde
yoksul bir sonbahar
kanardı.
IV.
/Yalnızdım...
kayıp bir şehir kadar yalnız...
-bilmediniz.../
Dönme dedim yüzünü
o rüzgar seni ağlatır.
Dedi
Ey yüreği su yüzlü çocuk
rüzgara değer elim, kanatlanır
aşka değer yüzüm, alazlanır
her aşk bir aldanıştır
güne değer, talazlanır.
Sonra
yeni gelen her günle
ayaza kaldım
içimde
külleri eskimiş bir sonbahar.
Kayıt Tarihi : 13.1.2002 14:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!