Bir kelebek yerle yeksan.
Belli ki, yolun sonu.
Üç günün hatırına rengarenk kanatları.
Yitip gitmeye and içmiş gibi,
kırılmış sanki tüm umutları.
Yaşam kutsal üç günlük olsa da, bahar mevsiminin ardından yaz mevsimi, yeşile son darbeyi vursa da.
Bu akşam tüm detaylar paramparça.
Aklımın mihenk taşında oynamalar.
Gelmişine geçmişine bir isyan, bir isyan.
Anlarla anılara kayıp giden yaşam.
Bir tavşan ürkekliği üzerimde,
Sırtını rüzgâra dayayıp, yarının belirsiz düşlerinde.
Hep bir kaygı, yerle yeksan olmanın türküsü.
Dile pelesenk olmuş kelime tekrarlarında titriyorum gelmişine geçmişine.
Muazzam gök yüzü takılmış aklıma, küçük aklımla gözlerime sığdırmak istediğin gizem
Her şey olduğu gibi kalsın.
Çözümsüz ve donanımsızım.
Bir dünya öteye geçmek mi peh!
Yine hayalperest çağrışımlarda tüketmeye meyilli can.
Oysa ben, buraya aitim herkes, her şey gibi.
Damarımda dolaşan kan, toprakta demir.
Yine saçmalama salvolarındayım.
Cahil, cühelâ tavrımla.
Geçmişe yansıyan gök yüzü gibi bir yanım.
Geçmişte kalan çocukluğumda arıyorum geleceği.
Duygu menbağından fışkıran ne idüğü belirsiz cümleler esir almış gibi.
Her kelime kendine yer arıyor evrende.
Kocaman dünyayı cam fanusa dönüştürüp hapsediyorum kendimi küçük bir dünyaya.
Peh! Ne kadarda ukala tavırlara boğdum kendimi.
Kendi kendime konuşmanın ritüellerine kurban etmek istiyorum kendimi.
Küçük bir canın kendini kanıtlama çabasında.
Kayıt Tarihi : 23.5.2025 22:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!