Kral Sermaye ve Soytarılarının Sonu

Bugüne kadar herkes kral çıplak diyerek halkın kralı görmediği konusunda halkı suçlardı.

Oysa günümüzde bunun yanlış olduğu anlaşıldı. Tarihte ve bugün hiçbir kral çıplak değildi. Çıplak olan veya daha doğru bir ifade ile çıplak bırakılan halkın kendisiydi.

Halkın çıplak kaldığını gören kral yoktu. Çünkü halkı çıplak bırakan kralın kendisiydi. Kendisinin bu ayıbını görecek kral örneği tarihte yoktur.

Eskiden kral çıplak olsa ne olur ki;
çıplak olduğunu gören az olduktan sonra denirdi.

Uyanış başladı...

Kralların çıkarına çalışan paralı soytarısı çok olabilir.
Bir gün gelir soytarı bulma kıtlığı yaşanır.

Kral Midas'ın kulakları adlı
tiyatroyu sahneye Türkler koymuştur.

Bunu anlatmak istiyorum.
Bir müzik yarışmasında Kral Midas,
flütün sesini çok beğenir.

Güneş Tanrısı Apollon'un lirini beğenmek yerine, flütü beğenmekte ısrar eder. Apollon Kral Midas'ın,
kulaklarını uzatarak eşek kulağına benzetir.

Kulağını çekmek deyimi bir anlamda, değer kazanır ve Kral Midas eşek kulaklı olmaktan utanır ve başı sivri külahı ile kapalı gezer..

Bir gün berberinde tıraş olduğunda kulaklarını saklayamaz, berber bu sırrı saklamak istese de başaramaz.

Gider bir kuyuya bağırarak;
“Midas’ın kulakları eşek kulaklarıdır.” diye seslenir.

Kuyunun yanındaki sazlar yel estikçe,
“Midas’ın kulakları eşek kulaklarıdır.” sesi yankı yapar.
Bunu duyan Midas hiddetlenir ve sazlıkları kestirir.

Yalnız kuyu suyu sazlara geçirmiş,
Sır kalmamış herkes duymuştur.

Zamanla Midas eşek kulaklarına alışır, hatta eşek kulaklı olmayı bir ayrıcalık olarak görür.
Kulaklarını halka göstermek için törenler yaptığını duyan Apollon bu sefer eşek kulaklarını geri alarak Midası cezalandırır.

Halk Kral Midas ile daha fazla alay eder,
Ve bir kral çıplak hikayesi daha sona erer.

Kralın soytarısı ne kadar çok olmuşsa krallığa soyunanlar o kadar çok azar.
Her zaman her kralın sonunu da halk getirmiştir. Her ne kadar her kral halk desteği ile kral olsa bile.

Halk çıplak ise krallar çırılçıplaktır.