/bu sabah üstünüze ilk günaydın, bir bostan korkuluğundan gelsin, ister misiniz
Marmara da gözleriniz rayların sesini dinlerken, Langa taraflarını sever misiniz./
sen kerpiç üstüne sarı badanasın, çerçevesi maviye boyalı pencerelerinin
tek başınasın sanki arasında, sırt sırta sıralı, kapkara suratlı ahşap evlerin
bekliyorsun gölgesi doğmamış gün doğumlarında, atmak için gizli adımlarını
gülerek alnına düşecek yağmur damlalarının, açmasını dünyanın kapılarını.
Beni görünce kaçma ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Saklananıp beni süzme ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Tenhalarda bir gölgeyim
Devamını Oku
Ceylan ben seni vuramam
Saklananıp beni süzme ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Tenhalarda bir gölgeyim
gölgesi doğmamış gün doğumları gibi açık, net
-
zamanın sıfır olduğu, sevginin aşka vardığı ve bütünleştiği zamanın sıfırlanış anları, uzun anları da var mıdır?
Yıldızlar, yıldızlar, işte bize tanıklık ediorlar. Korkuluklar, bir kültablası, ya da denizdeki yosun veya eski hurafeler ya da en direkt bir çaba sunusu ya da bir baykuş vs.
Yıldızlar yukardayken tanıklık ediyorlar. albatrosla çarpışmaya giden bir denizciye veya kendi halinde bir korkuluğa. Hallerimize belli.gölgesi doğmamış gün doğumları gibi açık, net
Oldum olası korkulukları sevmem. Daha doğrusu, canlıyı üzüp ürküten, onların özgürce gelişip serpilmesini engelleyen, canlı ve cansız korkutanları
sevmem, değerli üstat. ama lütfen siz alınmayınız...
Çünkü bütün korkuluklar, sizin harika şiirinizdeki
anlamda, masum ve munis değiller.
Bir ottan yapılmış korkuluk yüzünden abimden
yediğim dayağın acısını altmış yıl geçmiş olmasına rağmen hala unutamam.
GİL-GİL darsı dediğimiz bir cins, baston gibi eğilerek saçaklanan ve bu sacaklarda, Kus-kus
benzeri taneleri oluşan bu darıya kuşlar bayılırdı.
Kuşları bu darılardan mahrum etmek için yirmi dönümlük tarlaya korkuluklar koymuştu abimler.
Zavallı kuşlar,Tarla kenarındaki ağaç ve taş yığınlarından aç acına bekleşirler de bir avuç darı yiyemezledi. Kuşların halleri bana çok dokunurdu
müthiş üzülür, korkuluklara öfke duyardım, on yaşlarımda.En sonunda öfkemi yenemedim birgün darı tarlasındaki üç korkuluğuda yaktım.
Alevleri ve dumanları gören abim, öfke ve hışımla
koşarak geldi. Şeker kamışı kalınlığındaki onlarca
darı sapıyla beni acımasızca dövdü.
Sonraları nerde bir korkuluk görsem, içimden, hemen onu yakmak gelirdi.
Ah sevgili can kardeşim....değerli üstadım,
keşek korkuluklar, sadece şiirlerimize konu ve anı olarak kalsalardı. Canlanmış korkuluklar hayatlarımız ve yaşamımlarımız üzerinde korkunç ve istenmeyen eğemenlikler kuramasaydılar.
Ot ve çaputlardan yapılan korkulukların, güzel ve
narin kuşlarımızı ürkütmelerine razı olamazken,
Canlanmış, yalnız kendilerine yarayan bilinçlere kavuşmuş korkuluklara nasıl dayanıyor, nasıl katlanıyoruz sevgili Cevat şeştepe kardeşim, nasıl?..
İyiki yazdınız korkulukları, elinize ve yüreğinize
sağlık.sevgiyle kutluyorum, tam puanla.
Kemal Polat
Sevgili Çeştepe,
'bir tarla korkuluğuna sarılıp güneşi kucaklamak,
denemeye deymez mi dersiniz' Hele bu tarlalar,
Langa surlarının demiryolu geçen kısımları olursa; orada güneşi kucaklamak inanın herşeye değer.
K.Langa-Samatya arasında ikamet ettiğim günleri hatırlattınız bana, teşekkürler...Enver Özçağlayan
-Bir insanı sevmekle başlayacak herşey- ve çoğalacak günaydın demleri. Yalnızlık mı? Seçilmişinden olsun, lütfen!... Karabasanları gömdüydük biz, çoktan.
Her şeyi özenle seçilmiş, duyarlılık örneği bir şiir okudum yine kaleminden, Sevgili Çeştepe.
Mavilerin solmasın e mi. Kutluyorum dost.
'bir tarla korkuluğuna sarılıp güneşi kucaklamak,
denemeye değmez mi dersiniz'
Yoksa sizde mi riskleri sevmezsiniz ? :-)
Her zaman ki özenle, umuda davetiye gibi bir şiirdi.
Selam ve sevgilerimle.
Gül
Peki korkuluklar nerede duruyor sayın şair...Hani işime yarayabilir :)
Harika bir anlatım...hep soluksuz okuyorum şiirlerinizi...geç kaldım affedin...
****Tebriklerimi sunuyorum...Listemde ve +10
SAYGIMLA
Okuyanlara güzel mesajlar veren,anlam ve anlatımıyla mükemmel,akıcı uslubuylada okuyana zevk veren şiir,yüreğine sağlık,tam puanımla kutlarım,tebrikler Cevat bey
masalımsı şiiriniz çok güzel olmuş.. sonunu öğrenmek için sabırsızlıkla okudum. kaleminize sağlık
Şiirin başlığına bakınca sanki usta kalemin dilinden bir korumacılık masalı dinleyeceğimi sandım. Korkulukların ağzından, gözünden anlatılmış.
Ama o bize yapayalnız değilsiniz yeter ki günü karşılamak gibi bir amacınız olsun demiş.
Doğru değilmi. Tebriklerimle gene listemde ve +10 puan.
bir tarla korkuluğuna sarılıp güneşi kucaklamak,
denemeye değmez mi dersiniz
Her şiirinizi,hikayenizi okuduğumda şimdi ne anlatmak istediler acaba diye başlıyorum.Her biride düşündürüp ders veriyor. Yüreğinize sağlık.
Bu şiir ile ilgili 92 tane yorum bulunmakta