Denizden esen o tatlı serin rüzgar
Alır beni düşüncelerden düşüncelere atar
Yalnızlık, biraz hüzün biraz korku hayat acılarla dolu
Sonsuzluğun uzun kolu bir gün beni de sarar
..
Kar kimine neşeli çığlıklar attıran, örtü.
Kimine yaşamak için umut yaktıran,korku
Hayat kendi paradoksu için de düzen.
Binlerce ölüm üzerine çiçek açan gizem.
Çözmeye kalkılmayacak kadar basit aslında
Aaahh... birde içime sindirebilsem.
..
Yüreğimin içinde kor alev bir korku var
Dört bir yanım oyma mermer afrodit
Halime güler oldu baharlar, yazlar
Tınmıyorum kimseyi ve yaşamı
Nasıl olsa ocunda ölüm var
..
Bir fotoğraf bir de ses
Korku oldu; sevinç oldu
Aldığı nefes aldığım nefes
Birleşti, yürüdü kalbe
Heyecan doldu...
..
Mayın tarlasında gülmez, gül, gülüm.
Bu topraklarda, hakim korku, zulüm.
Canlılara sanki haram yaşamak,
Buralarda gülüm, kol gezer ölüm.
..
Can olur,hayat olur,
Kalmaz bende korku.
Sararsam da yaprak gibi,
Seninle olmak yeter bana.
13.05.2002
..
Ayağın gidecek yol lazım bize
İnsanın son yolculuğu inkâr etse ölüm
Korku bize Allah’tan tabiat bizde hiçe
Bizde gaflete yer yok buna iyice inanın
Halil Çolak 20.2.1977 /İstanb
..
boş bir yaşamın
korku nöbetlerinde
aklına gelmez insanın
umut dolu sözcükler
dehşeti yaşatır içinde
korku büyür şüphesiz
..
Suskun sokak lambası,
Bir korku gezinir.
Karanlık bir gecedir.
Ürperirsin gölgenden
İn cin top oynar
İçimizdedir korku
Yanlızsan sokakta.
..
Issız ada, ıssız çocuk
Yatağında bir yığın korku...
Emziğinde öldürmez bir zehir
Koynunda sallar durur korku....
Issız ada, ısssız bir kadın
Hikayesinden oldukça bezgin,
..
Gök yarılıp çatlayınca
Kulaklara iner kanca
Boyun bükmek düşer anca
Yerle göğü hak karınca
Kasem olsun zorlu çağa
Gözün gönlün döner sağa.
..
Sessiz ve ıssız yollar.
Yürüyorum.
Tak...tak...tak...
Peşim sıra biri var.
Tak...tak...tak...
Bir çift ayak;
Koşarım,beni kovalar;
..
Bir korku kondu yüreğime
Ürkekti,titrekti.
Serçeler gibi
Hüzünlerini bıraktı,
Günahlarını döktü.
Döktü yangınlarını, uçtu gitti;
Güneşleri alarak kanatlarına.
..
Çocukken oyun oynardık mahallede
koşardık hani
dengemi kaybedip düşerken, yere kapaklanırken bir korku alırdı yüreğimi
miğdem ağzımda
yine aynı korku
kalbinden düşüp yere yüz üstü kapaklanmak üzereyim
bu sefer annemin öpmesiyle geçmeyecek
..
Karanlıklar korkutmaz bizi,
Hayatımızda olmaz korku izi
Dört köşede görev bekler bizi
Elimizde meşale,aydınlatır çevremizi...Senem Aygül
24 Kasım 2015 Almanya
..
Korku dağları mı bekler
Korkuyla yaşamayı bilenler neler söyler
Bir heyecan fırtınası, yürek çarpıntısı
Sanki iliklerimde şu meret korku sancısı
Garip bir heyelanda yüreğim
Seviyor ama,
Güvenmiyor kimselere gönlüm
..
Ne çirkin sözcük şu ayrılık
Kara bir korku gibi konuyor,
Özümsenen güzelliklere
Koyu karanlıklarla özdeş,
Çirkinlikler abidesi
Yaz sıcağını öven,
Gece böceklerini kovuyor yaşamdan.
..
Çökertme
Her şey, bir düşünceden ibaret! Bir düşünce ile çökertilen varlık alanı boyutlarda yansıyor; 3.boyutta maddi alanda da bu görünüyor! Şuur, sonsuz potansiyelden çökerterek, tercih ile yaratıyor!
İlk çökertme işi gözlemle oluyor! Gözlemci gözlediğinde, gözleme dayalı olarak bir Quantum alanı çökertiyor yani belirliyor! Bu belirlediği onun hem sınırlaması hem de bilinci olarak açığa çıkıyor! Sınırsız Quantum olasılığı bilinç, gözleme dayalı çökertiyor! Bu durumda şunu söyleyebilirim; her maddenin bir ruhu yazılımı var ama bilinç bu değil. Yani bilinç Quantum alanı çökertme işi bu da gözlemle olacak! Demek ki şuur olmadığında da yazılım var ama çökertme işi şuura bakıyor! Etken ve edilgenlik durumu; etken olan gözlem, edilgen olan gözlenen ve gözlem ile çökertilen de yaratılan! Yani çökertilen Quantum alanı, bir bilinç gözleyerek çökertmiş olmalı! Bu da "Kün" (Ol) konusu!
Quantum fizikte “Çift yarık deneyi”; deneyi Hatırlayalım: Bir duyarlı levha önüne bir engel konuyor ve engelde dikine bir yarık aralık var! Bu levhaya doğru atılan cisimler (bilye veya top olabilir): bu yarıktan geçenler arka levhada bir çizgi oluşturuyor! Bunu su dalgalarıyla yapınca da tek yarık olduğunda yine bir çizgi oluşumu söz konusu! Bunu iki yarık yan yana olarak deneyince top ve bilye ile arka planda iki çizgi oluşuyor! Çift yarıkta su dalgaları ile denendiğinde, arka planda bir girişme modeli oluşuyor; bu iki çizgi değil de daha fazla çizgi! Dalgalar yarıktan geçtikten sonra birbirleriyle kesişiyor ve arka plana girişme modeli yansıyor! Bu ışık ile denendiğinde (Işık, hem dalga hem tanecik gibi davranıyor) yani ışığı, çift yarıktan yansıtınca girişim modeli oluşuyor, eğer gözlem yapılır ise gözleme dayalı bir etki oluşuyor ve ışık tanecik gibi davranıyor. Özeti bu; yani Quantum alan, gözleme dayalı işliyor! Quantum alanda teorik olarak bilinen en küçük parça “Sicim” buna “Zerre” diyebiliriz ama zerrenin bilinmeyen çok yönünün olduğunu unutmayalım! Aslında zerreyi anlamak, evrenin tamamını anlamakla mümkün! Ne de olsa bir zerre evrenin tüm özelliklerini potansiyel olarak taşıyor! Evreni anlamak nasıl zor ise zerreyi anlamak da aynı ölçüde zor olacaktır!
..
109.
Eskiden de zayıftım, hiçbir şeye gücüm yetmezdi, korkaktım.. Bir kere, tek bir kere üzerine gidebilseydim korkularımın her şey çok farklı olabilirdi. Olmadı,yapamadım. İlkokulda bir kız vardı. Gülistan.. Sınıfın bütün erkekleri kızın bıyıkları var diye gördükleri yerde acımasızca alay ederlerdi. İçimden hepsinin ağzını burnunu kırıp kızı kollamak geçerdi hep. Korktum.. Onlara katılıp, içim kan ağlarken ben de gülüp dalga geçtim. Sonra, yine ilkokulda okul müdürü herkesin içinde Murat'ı tokatlamıştı. Okulun hademesiydi Murat, dilsizdi. Temizlediği parke zeminin üzerine arkadaşlarım bilerek ayran dökmüşlerdi. Müdür de işini doğru yapmıyor diye gözümüzün önünde dövdü onu. Haykırmak, yakasına yapışıp onun suçu yok,biz yaptık vurma ona demek istedim, diyemedim. Korktum.. Onlarla birlikte ben de güldüm. Mahalle arkadaşlarımın en büyük eğlencesi yakaladıkları cılız kedilerin kuyruklarına teneke bağlayıp çırpınmalarını seyretmekti. Her seferinde ruhum, kedilerin kuyruğundan daha çok kanardı.Bir kez olsun sesimi çıkaramadım, engel olamadım onlara. Korktum.. Sonra korkaklık karakterim oldu benim! İşe girdim kovulmaktan korktum, büyüdüm yaşlanmaktan korktum, aşık oldum terk edilmekten korktum. Sarhoş olur saçmalarım korkusuyla bir kez bile sonuna kadar içemedim, başkaları ne der dedim. Korktum.. Ölmekten korktum, gitmekten korktum, sevmekten korktum.. Korku bütün hücrelerimi ele geçirdi. Ve bu gün anlıyorum ki, ben aslında en çok korkularımla yüzleşmekten korktum..
..
Bir damla yaş akar önce gözlerinden,usulca.
Bir korku sarar sonra bedenini,bir korku.
Sevdalar gibi masum,bir anne gibi içten,
Düşündürür seni o ansızın çekip gidenler.
Bir bakışına divane olur;
Bir buseyle yetinmeyi bilirken,biçare gönül.
..