Sevdiği kıza kavuşamadığı için çekip gitmek isteyen gence Bilge sorar;
- Mecnun Leyla’sından vazgeçti mi?
+ Hayır.
- Kerem ateşten kaçtı mı?
+ Hayır.
- Ferhat dağları delmekten korktu mu?
+ Hayır.
- Ya Kocadağlı Ahmet?
Bir süre susup düşündükten sonra genç;
+ O'nu hiç duymadım ki efendim, deyince Bilge:
- Tabii duymazsın, Çünkü: O vazgeçti! ..
Unutma;
Vazgeçenler değil mücadele verenler tarihe geçerler.
Bizler de CUMHURİYET'ten asla vazgeçmeyeceğiz! ..
………
Vatanın kurtuluşu başlı başına birer destandır. Birçok cephede hem içerdeki işbirlikçilerle ve azınlık bazı gruplarla hem dışardaki işgalci düşmanlarla savaştık.
Ali Kemal'lerle ve Hüsnüyadis'lerle mücadele ettik. Müslüman kılığındaki boynu haçlı hainlerle, Arabistanlı (!) Lawrens'larla da savaştık.
Savaştan belki daha büyük cesaret örneğini ise yine Ulu Önder mandacılara karşı TAM BAĞIMSIZLIĞI savunarak, Hilafetçilere karşı Saltanatı kaldırarak, Osmanlıcılara karşı Devletin yönetim sistemini değiştirerek, CUMHURİYET'i kurarak verdi. Yine her biri ayrı cesaret isteyen devrimleri gerçekleştirdi, Medeni Kanun, Harf İnkılabı, Kılık-kıyafet Devrimi, Eğitimde tedrisatın birleştirilmesi ve okuma-yazma oranının yükseltilmesi, yerli üretimde, sanayide ve tarımda ilerleme yanında birçok alanda değişim ve gelişmeler aynı yıllarda yaşandı.
Satılmış ve işletmesi yabancılara geçmiş bulunan birçok kurum satın alınarak millileştirildi, Kabotaj ilan edildi, gerçekten de cesaret isteyen çok şeyler yapıldı, çok emek verildi. Üstelik savaştan çıkmış, yokluk içindeki bir ülkede…
Bugünküler ne yapıldıysa tersini yapmakta, bağımsızlığımızı AB, ABD ve bazı Arap ülkeleriyle paylaşmakta; özelleştirme bahanesiyle kamu işletmeleri, arazileri ve fabrikaları satılmakta, üretim ve tarım girdilerinin maliyetleri yükseltilerek üretim değil rant, tüketim ve israf ekonomisi uygulanmakta. Çocuklarımızın okuması engellenmekte, cahillik öne çıkarılmakta ve övülmekte. Güzel dinimizin temel kuralları çiğnenerek torpil, rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık, adaletsizlik açıktan açığa yapılmakta; dinimizde de, töremizde de olmayan kadın ve çocuk cinayetleri, çocuk gelinler, berdel, cemaatçilik, tarikatçılık ve daha birçok İslam öncesi adet ve gelenekler ile bölücü eylemler din kisvesi altında yapılmakta.
Belli aşamalardan geçerek gelinen bugünlerde Cumhuriyet'in değerini bilenlerin sayısı ne yazık ki çok azaldı. En büyük yanlışlarımız da eğitimde oldu. Gerçek yurtseverlik yerine Ümmetçilik, çalışmak yerine bedavadan para kazanma ve fırsatçılık öne çıkarıldı. Temel ahlaki değerlerin hemen hepsi dejenere oldu, çürüdü, yok sayıldı. Sevgi, saygı, merhamet, komşuluk, dostluk ilişkileri ne yazık ki bitmek üzere…
Yazmakla bitmiyor, yazsanız da okuyup ders çıkaran olmuyor, zaten uzun yazılar da pek okunmuyor. Sanatta, edebiyatta, şiirde, teknolojide sahtekarlıklara ve diğer sorunlara değinemedim bile, her biri ayrı yazı konusu.
Gerçekten Cumhuriyet'in değerini bilenlerle yola kaldığımız yerden devam etmek ümidiyle saygılar sunuyorum.
Yılmaz ÖRMECİ
Ankara, 10.03.2017
Kayıt Tarihi : 11.3.2017 01:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir kere sevmeye gör, işte ondan sonra insan o sevdası uğrunda ölümü göze alacak, her koşul ve şartta ona sahip çıkacaktır, çıkmalıdır...
Bu aydın yarınlar uğruna üstlendiğimiz misyon, uğrunda ölmeyi şan saydığımız ülkümüz, utkumuzdur...
Ne mutlu bu yolda canı göze alabilenlere ve bu uğurda can verenlere Selam olsun...
Teşekkür ediyorum Yılmaz bey... kaleminize yüreğinize sağlık...
Saygılarımla.
Vazgeçenler değil mücadele verenler tarihe geçerler.
Bizler de CUMHURİYET'ten asla vazgeçmeyeceğiz! ..
Muhteşem... Evet...İnsan sevdasına sahip çıkmalı.Bu ister vatan sevdası olsun isterse de gönül işi.
Alttaki kurtuluş destanına gelince mükemmel... Çok emek verilmiş bir yazı.Okumaktan büyük keyif aldım. Keşke ders kitaplarında da olsa bu tür bilgiler. Fakat ne yazık artık yok... Eskiden Milli güvenlik ve İnkılap Tarihi derslerimiz vardı. Nerede şimdi... Hepsi müfredattan kaldırıldı...
Değerli çalışmanızı kutluyorum, takdirlerimle...Saygılar.
Atomu parçalayan adam diyor.. 'Önyargıları yıkmak, atomu parçalamaktan daha zordur..'
Nedir o önyargı?
'Gemisini kurtaran kaptandır' mı?
'Boşver gitsin' demek mi?
Galiba 'düşünürleri' dinlemeli, biraz...
'İnsanın en büyük hatası şudur; kendini olduğundan büyük görmek ya da kendine hak ettiğinden az değer vermek.'
Goethe
Ortası yok mudur, vardır..
Hayattan neyi bekliyorsak, o da bizi bekler...
Uyum, bilinç, direnç kadar...
Kutluyorum çalışmanızı ve teşekkür ediyorum Yılmaz Bey..
TÜM YORUMLAR (4)