Bir baba düşünün,
Evladının sesi bile batıyor kulaklarına.
Yediği yemek, içtiği su…
Aldığı nefes dahi haram lokma gibi.
Konuşsa susturuluyor, sussa yok sayılıyor.
Bir baba düşünün,
Hiç tutmamış çocuğunun elini,
Hiç bakmamış gözlerinin içine sevgi dolu.
“Kızım, nasılsın?” dememiş bir kez bile.
Evladı olduğunu bile kabullenememiş sanki,
Gölgesinden bile sakınmış sevgisini.
Bir tek oyuncak bebeğim vardı elimde,
Henüz çocuk yaşta melek olan arkadaşımın hatırasıydı.
Onu da çok gördüler bana…
Annem ağlamasın diye misafir çocuğuna vermişti
Kızının gözyaşına aldırmadan.
Oysa ben sadece hatıramı saklamak istemiştim.
İçim yandı… ama ben yine sustum.
Her şey gibi onu da içime gömdüm.
Sonra bir gün…
Henüz oyun çağındayken gelinlik giydim çocuk bedenime.
Zorla değildi…
Ama küçük olduğum için sustum.
Kabullendim.
“Belki mutlu olurum,” diye
Çocuk aklımla avutmaya çalıştım kendimi.
Yaralı küçük bir kalp büyüttünüz bilmeden…
Kör vicdanınıza mezar yaptınız yüreğimi.
Ağır geldim size…
Kız evlat olduğum için.
“Okuma, başına iş alırsın,” dediniz,
“Okursan koca bulursun,” diyerek
Kalem yerine kına yaktınız avuçlarıma.
Oysa sadece senin kızındım babam…
Bir kez başımı okşasaydın,
Bir kere sevdiğini söyleseydin,
Belki içimdeki çocuk hâlâ kalabilirdi.
Belki tahtadan bebeklerim
Taş gibi soğuk anılara dönüşmezdi.
“Kızım deseydin…”
Her şey bambaşka olurdu.
🌟 Not:
Bazı kız çocukları oyuncakla değil, suskunlukla büyür.
SİLEZYA
Silezya ŞiirleriKayıt Tarihi : 22.8.2025 16:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!