Her zamanki, yarıştan dönüyordum,
Gördüm, fırtına kırmızılı kadın,
Her yönden, bir dolgun beden coşkusu,
Kaybolmuş bir ruh, yolda yürüyordu.
*
Alaz gibi, uçarı ve çekici,
Kaldırıma ayakları dolandı,
Ve birdenbire yere kapaklandı,
Kirin tam ortasında kalakaldı.
*
Otomobilde direksiyondaydım,
Aptalcasına onu izliyordum,
Sanki hiçbir şey, olmamış gibiydi,
Sadece, çok umursamaz hissettim.
*
Bu kızıl canlıya bakakalmıştım,
Birden upuzun bir minibüs geldi,
Kadının tam da karşısında durdu,
Şoför indi ve kadını kaldırdı.
*
Mavi tulumlarının içindeki,
Genç adamın yüzü sararıverdi,
Kızın beden eşsizdi, gerçekten de,
Düşecek kadar da düşüncesizdi.
*
Var oluşu da öyle, güvencesiz,
İncecik çubuk gibi duruyordu,
Rüzgar estikçe, hep sallanıyordu,
Kalktı, morarmış dizlerini sildi.
*
O çekingen sarı saçlı genç adam,
Kadınla konuşmaya devam etti.
Ama aniden toparlanan kadın,
En yakındaki mekânı sormaz mı?
*
A dam sokağın sonunu gösterdi.
Vazgeçmişti, minibüsüne bindi,
On sekiz metre araç, soba dolu,
Yoluna gitti o cadde boyunca.
*
Kızıl alaz, bara girmek üzere,
Işıktan, karşıdan karşıya geçti,
Yürüyordu öylece, titrek, titrek,
Rüzgarda salınıp ve sallanarak.
Kayıt Tarihi : 12.9.2025 13:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!