Kırılanların Mirası Şiiri - Huban Asena ...

Huban Asena Özkan
350

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Kırılanların Mirası

Bir taş düştü altın kaseye, sesi kralların kulağına ulaşmadı
Çünkü değer, kırılanın parıltısında değil,
Sessizce savrulan tozunda saklıydı.
Hiçbir şey eksilmedi dünyadan
Ne taş toprağa döndü, ne altın yitirdi kibrini.

Bir çömlek çamurun elinde yeniden doğar,
Kırılan her halka, yeni bir hikâyenin halkası.
Usta bilir ki kusur, nakışın başladığı yerdir
Ve her yarık, bir nehrin doğuşuna gebe.
Dökülen su toprağa karışırken
Kökler fısıldar:
"Yeniden doğmak, düşmeyi seçmektir."

Ayna kırıldığında bin parçaya,
Her biri ayrı bir güneş oldu duvarlarda.
Sen hangisinde kaldın diye sorma
Işık, bölünse bile aslını unutmaz.
Korkma, yansıman dağılsa da
Gölgen hep tamamlar seni,

Bir kum saati devrildi, zaman döküldü avuçlara
Ama kum taneleri, ele sığmayan bir denizi anlattı.
Ömür dediğin, dibe akan ince bir sızı
Ve her saniye, bir kumsalın hafızası.
Topla o kumları, her biri bir yıldız
Ki savrulsa da gökyüzüne düşer.

Dalga vurdukça kıyıya, deniz kabuğu yarıldı
İçinden çıkan inci sırrıydı okyanusun.
Kabuğu atsan da, kum tanesi değil
Kendini sakladığın o sedef
Ve bil ki dalgaların aşındırdığı her kaya
Bir başka sahile yaslanır usulca.

Şimdi bak:
Kırılan ne varsa yerine
Yeni bir dil doğmuş.
Taş toprakla barıştı, çömlek suya gebe, ayna ışığa.
Kum saati yeniden dolarken
Deniz kabuğu, karanlıkta bir ay ışığı.
Değer, hiçbir şeyin kırılmadığı yerde değil
Kırıldıktan sonra da sen kalabildiğin yerde.

Huban Asena Özkan
Kayıt Tarihi : 27.4.2025 22:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!