bir foça anısı
i.
benim bu şehirde telefonum çalmaz,
yokluğum bembeyaz bir gölgedir
gören olmaz.
endişeli kuşlar konar tellerime
en baştan biner,
en sondan inerim.
bir şadırvanın altında ıslanır durur
kurumuş,
bahar artığı izmaritlerim.
bir kız,
bir surun ardından tebessüm eder
göremem;
bir güz,
yazın ardından gel eder
gidemem;
sürüklerim bedenimi gölgeye,
güneşte küflenmesin diye yüreğim.
bu şehrin gün batımı manzarasında
daha da pekişir kimsesizliğim.
ii.
benim bu şehirde telefonum çalmaz,
dikişi bol ceplerimden
yankısız
ve çağrısız cevaplar dökülür.
tozlu bir sessizlikle sularım çiçekleri,
ciğerime kabil öksürüğüm
polen polen sökülür.
sırtım size,
yüzüm denize dönük
seyrederim;
yere çakılır gökyüzü.
cennetten sürgün, bembeyaz
geç kalmış bir martıdır
yokluğum olur olmaz.
bir şadırvanın altında
günde beş vakit,
yılda beş bin köpük
dağılır sahipsiz sularım.
bir kırım çiçeğine nakşedilir
menevişlenen gökkuşaklarım.
terhise gün kala ayağından vurulur
subay tıraşlı,
üç numara tutsaklıklarım.
Kayıt Tarihi : 11.9.2025 12:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.