Sana olan gücenikliğim
dizlerimde ki
çocukluğumdan kalma
yara bere izleri gibiydi
Nereden baksan
İnsan özlüyor
kaybolma ihtimali
olmadığı sokaklarda
avare avare kaybolurken
bir birine değen
omuzunun sıcağını
Bırak
kuşların diğer tarafına asıldığı
ipin ucunu
Tepelerden sevinç ıslığı gibi
yuvarlanıp gelen sesine
Oldum olası
Sen söz konusu olunca
Dikiş tutturamadım
Başka sevdaların ufkunda
Sanki kozasında
Kendi yağmurunu yağdırıp
Kendi güneşini açtıran
Çeliğin pamuğu kuşanmasından
az önceki sızı
Şiir tohumları yokluyor
Yıkıntıların arasından
cılız ama tazelik kokan sesiyle
Haykırdı
Dilinin ucundaki çağlayanda
akıp giden kelimelerden daha ağırdır
Kaybettiği bir sözcüğün izlerini taşır
yüreğinde insan
Ne gözlerini serdiğin yollar
Ne de el yordamıyla sardığın
O hareli sözcükler
Bütün kalıplara aykırı
yarı düş
Tanımsız sevdam
Bak yine çaktırmadan taşmışsın
Bir şiire alfabeden..
Ninemim teşisinde
usulca eğirip
rengarenk yumaklara
böldüğü zaman
Ömrümüzü çaktırmadan
Ne zaman derin bir uykuya dalsa
Onarıyordu bütün kederlerini
Yastığında çağlayan
bir küçük ırmak
Uzanıp öptü sabahı gamzelerinden
Kezban hanım şiirleriniz çok güzel. Yüreğine sağlık.