Malamat bi yaş bardı
Aba ata bilmeğen
Bacüvleri garardı
Mısmıl bi gün görmeğen
Bi kere külemeğen
Bekletecek isen hep yollarını
Sanma benim için kolay olacak
Kapatacak isen boş kollarını
Benden oluk oluk aşk boşalacak
Taşırdın gönlümün kumsallarını
Biz seni görmeden sana inandık
İçimiz yanıyor sen yoksun diye
Ruhlara hükmeden nurunla yandık
Kalbimiz kanıyor sen yoksun diye
Akılsız ecedir cüce yücedir
Ayrık otu misali ruhumu ve tenimi
Sımsıkı sarmalayan bir örümcek ağısın
Hırsına kurban ettin çelimsiz bedenimi
Gören de zanneder ki aşılmaz Kaf Dağısın
Çektirdiğin acılar ciğerimi delerken
Bir kişinin karnı aç, kırk kişinin ki toksa
Çare belli elbette, gönüller duyacaksa
Aç mı kalır dünyada, vicdanına uyanlar
İlahi emri duyup elin cebine soksa
Mecnun gibi ömrüm geçti dağlarda
Ben bu günde aklım eski çağlarda
Yüzüm gülüyorken içim ağlar da
Aşkın gözyaşını silemiyorum
Çelik çomak oynuyorum sopasız
Ooof oof…
Biz niye böyle olduk önceden böyle miydik?
Daha doğduğumuzda başlamıyor muydu sevecenliğimiz?
Sevinmiyor muydu anne, baba, tüm aile, hatta bütün mahalle
Şimdi niye doğan çocukları cami avlusuna bırakıyoruz
Akşama çayı demle misafirim hanene
Dost sözüne bir kıymet biçilmiyor be Nevzat
Anlatırsan derdini dinlerim tane tane
Yaren dilinden zehir içilmiyor be Nevzat
Her daim yara vardır her garibin ruhunda
Artık dönmem bir daha, gidiyorum elveda
Ancak Dünya başıma yıkılırsa gelirim
Kararlıyım bu sefer; dönüş yok, bu son veda
Falcıların sözüne bakılırsa gelirim
Kararım kesin artık, gayrı elâlem bilsin
Gözlerine bakıp hayat bulursun
İçini eritir, zul eder güzel
O Selvi boyuna kurban olursun
Nice güzelleri pul eder güzel
Gülüşüne üç gün esir olursun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!