Yıllarca büyüklerimden dinlediğim,
Zar-zor hatırladığım kadarıyla da bir bölümünü yaşadığım,
Dinlerken eyvah dediğim, yaşarken ise hep yakındığım,
Şimdi düşündüğümde ise, zor geçen ama mutlu olduğum,
Sıkıntılı günlere sabırla göğüs gerdiğim o eski yıllarımı geri istiyorum.
Yani kısacası; ben mazimi geri istiyorum...
Kendi kendime sordum nedir bu halin diye
Verecek cevabım yok ne oldu anlamadım
Kendime hesap sordum neydi vebalin diye
Bütün neşem bir anda kayboldu anlamadım
Çile talimi yaptım düşüp düşüp doğruldum
Sevgi dolsun kalplerimiz ne olur
Vatan sahipsiz kalmasın
Üç beş hain yüzünden
Bu millet ağlamasın
Büyüklenmesin kimse
Tutunacak tek dalım sensin yalan dünyada
Sen, perişan ömrümün cennetlik melek kızı
Gün haram gece haram, olmadığın rüyada
Dinmiyor, yüreğime bıraktığın bu sızı
Yalancı bahar gibi kara kışıma düşen
Sana her gün her gece ettiğim o dualar
Divanına geldi mi sana vardı mı anne
Ay parçası yüzünden eksilmesin şualar
Rabbim esirgemesin sana yardımı anne
Ne zaman kahırlansam ne zaman mahzun olsam
Geçti Bor'un pazarı
Niğde yolu kapalı
Ne olur acep şimdi
Bizim eşeğin hali
Kuyleri kop erüvdür betleri külep turur
Birbirini kop süyer Ataköy’nü yaşları
Hayyüvlük de etmeden üylerinde olturur
Bütün yaşlağa tiyer Ataköy’nü yaşları
Kurze bolğan sinige soramadan olturur
Ben, toprak ve sen…
Ha ben, ha toprak, ha sen…
Sen bana cefa çektir, ben sana gül vereyim
Sen kötülükte diren, ben ise
İyi huylarımdan bile taviz vereyim
O manalı bakışın beni aklımdan vurdu
Gözlerin çifte ok mu yoksa bir içim miydi
Yağlı kementmiş gibi nefesimi durdurdu
Boynuma sardığın şey kolun mu sicim miydi
Sevilip sevmeyenlerden, terk edip te gidenlerden
Kendini bilmeyenlerden, bıktım usandım artık
Dağlar inliyor ahımdan, yaşarken öldüm kahrımdan
Benim şu kara bahtımdan, bıktım usandım artık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!