Vatanı satandan kardeş olmaz
Mehmetçik sensin,benim,biziz
Bizden olana kurşun sıkılmaz
Huyu değişenin kanı bozulmuştur
Kanı bozuk sebil etse de elinden
Kalkıyor işte son treni ayrılığın
Demir parmaklıklardan kurtulan aşk
Özgürce yalnızlığa ilerliyor
Vefasızlığa el sallayanlar
Gözyaşı dökenler
Hoşçakalın..
Aşk bir ağaçta yaprak gibidir
Hafif rüzgarlar ile kopmaz
Sen benim sığındığım dalsın
Sensiz ben bensiz sen olmaz
Bir şarap misali sevdim seni
Bahar ol bana yarim,
Başakların,fidanların,güllerin
Demet demet gönlümde açsın
Kıvılcım ol bana yarim,
Yüreğinde ki kor ateş
Gökten sel gibi yağmur yağıyordu
Toprak üşüyordu o gün toprak üşüyordu
Kumrular telgrafın tellerini yırtıp kaçmıştı
Nehirler gökyüzünü kıskanmaktaydı
Toroslardan ince belli bir kıvılcım yuvarlandı
İki sümbülün arasına düşüverdi kıvılcım
Eski bir köy evi
Kilitsiz tahta kapısı
Yırtık bir minder
Evin çardağında asmalar
Buz gibi tulumba suyu
Başı yazmalı nineler
Ne zaman görsem gözlerin yaş dolu
Bilmem acılar neden seni seçer
Sanki yüreğin efkarların yolu
Üzülme yarim bu da gelir geçer
Hüznü katma artık gecelerine
Son bir mektup alırsan bil ki başka eldeyim
Vakti doldu bu aşkın ayrılık zamanıdır
Sakın halimi sorma belki de biçareyim
Vakti doldu bu aşkın ayrılık zamanıdır
Kimin nazı geçmiş ki benim geçsin sevdaya
Varlıktan çıkınca
Yokluğa uzanır eller
Çaresizliğin girdabına kapılır
Kör bakar gözler
Evrenin sahibi sanır kendini
Aşk bürünürken mehtabın şavkına
Dertlerin zirvesine çıktım ben de
Yarim bensiz ermişken muradına
Hüznümün doruğuna vardım ben de
Mabed sayardın kalpten bu yapıyı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!