taze taze
çiy çiy içiriyorum
sabahları güneşin sarısını
biraz renk geliyor denizin yüzüne
yürüyüşe çıkarıyorum ikindileri
hangi dalgın çiftçi
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Mahpusluktur künyemizdeki; kelimelerin kifayetsizliğinde(n).
ilk bakışta bir ağacın kaç dalı, dalında kaç yaprağı olduğunu hesaplamak zordur.
oysa şairin ilk şiirini okuduğum günden bu yana iki elim İstanbul'un şiir yakasında...
sevgi ve saygımla
Söylenmeyenleri söylemek ,yazılmayanı yazmak,şairede,eserede fark katıyor.Kutluyorum efendim.selam ve saygılarımla.
Şiir, çok dürüst düzeyde bir sorumluluk, buyuk bir titizlik, derin bir bilgelik, muazzam bir birikim, olağanüstü bir sezgi ve dikkat, klas bir duruş gerektirir. Sevgili Nilgün Aras benim nezlimde böyle değerli bir isim değerli bir kalem....Selamlıyorum...
sevgili sinyalinin yorumuna takıldım şimdi de...
bu kadar mı güzel ifade eder bir insan kendini ...
şiiri deniz olarak düşündüğümde onun yorumu yakamoz gibi :)
saygımla
gözlerine ela düşmüş
yüzünü yağmur eskitmiş
unutulup,unutulup gitmiş
hadi gel uzak aya bakalım
hilal diye seslenelim çekirgelerimize
susalım
yağmur isteyelim
maviye bakanlar göğün bittiği yerde ölür
kırlangıçlar şehre ordan gelir
her şey yakın
her şey uzaktır...
kelepçeleri ben açayım dedim/tüm dostluğumla kal
diri bir güzellik
kösnül bir efsun buluyoruz yabanıl güdülerde
:)
güdü...
kasabamız ahalisince sığır sürüsüne sığır güdüsü denilirdi.. buradaki güdü, güdülen şey anlamında idi..
Bu sözcüğün ruhbilimdeki içgüdü sözcüğüne sirayeti ne şekilde oldu bilmiyorum..
Ayrıca, Osmanlıcada insiyak veya sevki tabi denilen kelimelerin karşılığı hangi aşamalardan geçerek gerçekleşti onu da bilmiyorum..
Üstelik bunları biliyor olmak şu an inanın o kadar önemsiz ki...
sadece kafamda şöyle ilgisiz bir bağlantının oluşmasını engelleyemiyorum..
sıcak bir öğle güneşinde ,bir sığır sürüsünün dağa doğru giderken çıkardığı vahşi sesleri, birbirlerine sürtünüşlerinin arasına saklanan kösnül efsanelerin buzağıya dönüşen döngüsü ..
Oraya, göğsüme iliklediğim hayvanı ayartmadan
demiş ya şair, içgüdü dediğimiz şey acaba oraya göğsümüze iliklediğimiz kösnül ve yabanıl hayvanlar sürüsü müdür gerçekten
Bu kadar kaba saba bir yazıyı Sinyali yazar ancak..
Bu iki dizedeki incelik ise daima Sn Arasa ait kalacaktır..
Teşekkür ve tebriklerimle...
tebrikler. çok güzel bir şiirdi.
yüreğinize sağlık.
sevgilerimle
'''bütün sularda tanımıyor insan kendini '''
.....
çok zaman geççmedi bugün bakışlarımı salkım söğüte asmamın üzerinden ki bu cümle geldi gözümün önüne ....
ve suya düşen siluetim , kıpraşıyordu durmadan ....
bir güzel , bir çirkin, bir güzel , bir çirkin bir daha çirkindim !
yıldız hiç karışmadı asık yüzüme !
sözlerim içimde kaldı , şöyle bağıracaktım ki ağzımı doldura doldura ......
deniz ise uzak zaten , her çanakkaleli göremiyor her istediğinde !
şiirde sabah , ikindi ve akşam'a doğru gidiş var , hayatın başlangıcı ,devamı ve bitişi gibi ...
bir çok şeyi içine atıp bırakarak !
ya da hiç söylenemeyen tek bir şey için herşeyden vazgeçerek !
...
diri bir güzellik/kösnül bir efsun buluyoruz yabanıl güdülerde
Kelepçelerin anahtarı.
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta