1.
ses ölür
soluk ölür
kavgalar da
hiçler gibi
bir bir
sonsuzluğa gömülür.
sıkılıp bu büyüklükten
sonsuzluğun sonunu
ararken
eskir yüreğin
sonsuzluk da ölür.
aslında
sonun sonsuzluğunun
arandığı
buna görmek denirse
belki
öldükten sonra görülür.
2.
kağıttan bir
kayıkta gelir
gönlümün yolcuları
kıyılarıma varamadan
suda eriyip
bir telaşlı
doğuma gömülür.
sonra birden
sen günlerden
hızlı büyürken
ustalıkla işlenmiş
aynalarda
bir başkası görülür.
diriliş çiçeği büyür
direnişin onu
nasıl kanattığını
görür
sütten ağzı yanan
kendini başka
başka
beyazlarda görür.
3.
bir çelişkidir
dünya
ilmek ilmek büyüyen.
büyümektir
iç çektikçe
ilmeği boynumuza geçiren.
merakla bekledim
neye benzeyeceğimi
ve söylemedim adını
kendime
yontu seçtiğim
öfkeme bile.
4.
daha demin
kendimi üstlenmişim
ne arar bende
bir terazinin
sabrı.
vicdanıma kırbaç
diye
vurdum asayı.
ayaklarıma kadar
uzanan
üç tel saçım vardı.
5.
tedirginlik
kırılmaz bir ırmaktı
içimin tenhalığında.
sıkıldıkça
çatlaklar sunardı
kalbimin tohumuna.
çocuklar susardı
ve
susardı çocuklar
susayan ağaçlardı
evet
bir baharı
açlıkla beslerdi
onlar.
çocuklardan büyük
sular vardı
ve ondan da büyük
susmak vardı
yine de
bir yetişkinin kalbi
taştı
duvardı.
çocuk sevdadan
yapılma
yasaklardan yoğrulma
bir şeydi.
her gün
kıyafet diye
kendini değiştirir
sonra kirliden alır
tekrar giyerdi.
6.
köküm
yıllardır
dalları kıran
bir ivme.
köküm dur
dallarını
dal bilme.
—dedim kırılmadan
hemen önce.
bir ağacın
gölgesini
bana
çok görme.
söküp sarsam
derimi
yastıklara
yine de içim
sen bilme.
sen değil miydin
uykular için
söken derini?
bilmez değil mi
insan
en çok
kendi ederini.
7.
hayatın yoncasına
kurban eden kendini
yine de içine
yine de içi içine
sığmayan sığıntı.
durmak isterdim
ama
acelem vardı
günler perişan
ve
avutmayan avuntulardı.
gözümde büyüyen
büyüdükçe
gözlerimi kör eden
dünya
oysa küçükken
kucağım kadardı.
kendi içime kanardım
yorulmaktan
yine de
usanmazdım hiç
ona kanmaktan.
8.
küstüm
sesimi bastıran
her neydiyse.
şimdi
kimin umrunda
dert bendeyse.
bir cevapsız
soru oldum
ve bilemedim hiç
cevabı kimdeyse.
şiirlere bastım
yalın ayak
bu yaşta
yaşlanmaktan utanarak
bir yayın ucunda
aşağı ve yukarı
aksayarak.
9.
ben
hür bir
kuş
değil
miyim,
ben
bir
kuş
değil
miyim,
ben
bir
değil
miyim,
nerede benim parçalarım?
yoksa ben bir kafes miyim?
10.
kum fırtınası
kılıç çekiyor
gözlerime.
uzanma dünya
senden üşüyen ellerime.
uzun taşlı
yaşlı başlı
yollardan
geldim.
düşününce
düşün ince
geçitlerinden
geçtim.
—zihnim bulanıyor.
Mizgin TekerKayıt Tarihi : 23.8.2025 16:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!