Katlanabilir masalar gibi,
Bükülen kaşıklar, çatallar,
Kırışık giysiler gibi katlanıyoruz, hayata.
Eziliyoruz, çatlıyoruz alçak tavanlar arasında.
Ezik, çatlak diye anılıyoruz, daima!
Biz çok hatalar ettik.
Zemine düşüp düşüp yara bantlarına üşüşmemeliydik.
Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;
Devamını Oku
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;