Kim bilir bir daha kavuşmak ne gün
Ayrılık, ayrılık, ellere veda
Mecnun’a dünyayı dar eden sevda
İçimi kavuran çöllere veda
Leylaklar, sümbüller açıla dursun
Aşkı dile düşen güllere veda
Ya İlahel Alemin rahmetine muhtacım
Cürmüm ile huzurunda,himmetine muhtacım
Yaşıyorum sılamda gurbetin sancısını
Öz evimde garibim, hasretine muhtacım.
Günahlarla kavruldum, görmedi seni gözler.
Davada yolunu kaybeden insan
Hidayete, azme, merama muhtaç
İmame kopunca dağılan tespih
İpliğe dizecek adama muhtaç.
Kalp gözü körelmiş iki gözlüler
Mevla’dan gelecek ilhama muhtaç.
Aç elleri semaya
Rahmet deryasına aç
Ver gönlünü Tevvab’a
Rahmet deryasına aç
Sakın deme yüzüm yok
Ne deyim sevgilim, nerden başlayım
Sıladan gurbetten haberin var mı?
Sana ömür verdim kin mi bulayım?
İç yakan hasretten haberin var mı?
Sevdayı gözünde yaşadım duydum
Günahsız mahkumum. Darağacında
Boynumu bekliyor vefasız ipler.
Hayatın aşılmaz, dik yamacında
Pusuda bekliyor vefasız tipler
Garazım iplere, hataları ne?
Ruhumu diriltecek bir hayat istiyorum
O zaman bu kabuslar bir hülya olur bana
Hayat ki bir ömürdür hep onu bekliyorum.
Onsuz doğan güneşim cehennem olur bana
Bekliyorum mutlaka bir gün gelecek diye
Bir zümre ki takma baş
Taklitçilikte çağdaş
Duran adam figürü,
Vandallıkta pür telaş
Noel babaya hürmet.
Öz babaya çatık kaş.
Gönülleri manen fetheden İslam
Sözünü bilmeyen dillere düştü
Şehit kanlarıyla yoğrulan vatan
Tarihten bihaber döllere düştü
Beş asır cihana hükmeden millet
Son asır hallerden hallere düştü
Unutalım gözlerdeki duygulu bakışları
Uyuturuz kalbimizde aşkımızı böylece
Dünyalar ayrı iken uymaz yazı, kışları
Dost kalalım seninle sonuna dek öylece
Bir çizgi çek mazimize, yakalım bu şehiri




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!