Hasretin gönlümü yakar durur da
Doyasıya seni saramam Gül’üm.
Susuzluk canıma tak der vurur da
Senden başka pınar aramam Gül’üm.
Goncaydın dalından derdiğim zaman
Gökkuşağı döner de bir gün senin rengine
Gülümsün, gülşenimsin, aman Gül’üm solmasın
Lalezarım, özenle elim değdi tenine
Gülümsün, gülşenimsin, aman Gül’üm solmasın
Ne kışlara kanarım, ne baharı beklerim
Günahkar gözlerimden boşalsın kanlı yaşlar
Gölgelere bürünüp kaybolayım boşlukta.
Karanlığın içinden uzansın kesik başlar.
Bir sel gezdirsin beni geceleyin taşlıkta.
Günahkar gözlerimden boşalsın kanlı yaşlar.
Geçen zaman peşinden koşayım yalınayak.
Giderken bekle beni döneceğim demiştin
Gelmedin yıllar oldu saymadın mı güzelim
Seher rüzgarlarıyla haber saldım peşine
Saldığım haberleri duymadın mı güzelim
Seninle ayrılanlar geçen yıl yurda döndü
Damarımız da kanı
Fatih’lerden almışız
Hakkın verdiği canı
Hak yola adamışız
Mümin olup Mevla’ya
Koştum dipsiz çöllerde bir hayalin peşinden
En güzel yıllarımı boşa harcadım durdum
Her gün bir yaprak daha ömür sayfalarımdan
Koparken ben kendime yalancı dünya kurdum.
Duygularım köreldi zaman çarkı içinde
Bir duygu yıllardır içimde yatan
Hasret mi,nefret mi çözemiyorum
Bir soru beynimi her an zonklatan
Düşün mü,unut mu,bilemiyorum.
Bir bakış; kalbime saplanan hançer
Kulaklar çınladı, haykırdı uşak
Ekranlar çatladı, hilal iki şak
Bir suçlu çıkageldi hem iki eli bağlı
Dar ağacı hazırdı, cellat hazır, ip yağlı
Sorulmadı suçluya son dileğin ne diye
Düştüm geceler boyu bir ahunun peşine
Vuruldum gölgesinde,kanımı siler misin
Kaybettim zamanımı saatin akrebinde
Hangi yıl,hangi ayın gününü bilir misin
Fildişi kulelerden ferman saldın cihana
Melek misin, Şeytan mı söylesen ölür müsün
Bir yanda sulara boğulan toprak
Bir yanda kavrulan çöllere eyvah
Buluttan sualsiz su içen yerler
Bir yudum su vermez, göllere eyvah
Bir ömür beş kuruş görmezken cepler
Boş yere savrulan mallara eyvah.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!