göğsümü yalayan gül alevinden
silinmez izler kalır.
gökte bulutla oynayan çocuk
öksesine yıldız çakan melek kalır.
akşam üstüler ki çöker kıyıya
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Alıp başımı gitmeyi yollar boyunca
Seyretmek bir bozkır akşamını camından bir otobüsün
Masal şehirlerini geçerken hızla
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Devamını Oku
Alıp başımı gitmeyi yollar boyunca
Seyretmek bir bozkır akşamını camından bir otobüsün
Masal şehirlerini geçerken hızla
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Bu şiir, kapalı bir şiir değil. Sn. Merve Demircan nasıl anlamış? Şairini tanıyor mu? Hayır. Okuduğunu anlıyor. Anlama çabasıyla okuyor. Çiğnemeden yutmuyor. Damak zevki diye bir şey vardır.
Şâirini yakından tanıyoruz...Hiç olmazsa , mukaddesatçı , milliyetçi , dindar bir YAZAR ve ŞÂİR olduğunu biliyoruz...
Ama biz burda( kendimizce) doğru bildiğimiz şeyleri yazıyoruz...
Şairini yakından tanımadan bu tür kapalı şiirlere doğru yorum yapmak mümkün olabilir mi?Sanmı/yorum
Şiir denen düzyazıdan , akılda bilmece kalır...
Yakıştır , çek , uzat ; pek çok dakikalar ,saatler alır...
Şiirin ahengi , rengi , musikisi nerde , o yok ;?
Atış serbest , bulmaya çabalarken , rengin sararır..
Meram ile uydurmalar , nasıl biraraya varır...?
Evet, sayın şairim evet; çöle inen rahmeti ki- o, ezeli ve ebebi olan, yani; ucu bucağı olmayan kelamullahtır- dinledik, 'SEMİĞNA VE ATAĞNA'- İŞİTTİK VE İTAAT ETTİK-diyerek önce onyladık, sonra da; muhtaç ve müştak gönüllere o nuru nakletmek için ayinedarlık görevini gönüllü üstlendik!
Unutuş rüzgarları sırf senin kapını değil, bizim de kapılarımızı teker, teker çalıp açacak ve bizi çağıran kabir denen menzile bila-mecbur sevk edileceğiz! Cesetlerimizle beraber kalplerimiz de tefessüh edecek, kuruyup, çürüyecek, içlerine biriktirdiğimiz nice iremli hayaller kuruyacak ve orada sadece ve sadece; Muhabbet-i ilahiye denen tek kurtarıcı kalacaktır!
O, kabirler ki; 'YA CENNET BAHÇELERİNDEN BİR BAHÇE, YA DA; CEHENNEM ÇUKURLARINDAN BİR ÇUKUR OLARAK KARŞIMIZA ÇIKTIĞI ZAMAN' orayo kendisine bir ateş çukuru yapanlar için derin uğultular kıyamete kadar devam edip gider!
Ahiret yurdunun girişi olan o menzile göçüldüğü zaman dünya da ve kainatta kalan tek şey mülkün gerçek sahibi ve tek ölümsüz olan; 'EL BAKİ HÜVEL BAKİ' -BAKİ OLAN ANCAK ALLAH (CC) TIR- Hükm-ü kudsisince Allah 'tır. İnsanların doymayan hırslarının temsilcisi olan aç ve açık gözlerini bir avuç toprak doyurmuş ve; 'AHİRETTE SENİ KURTARACAK BİR ESERİN OLMADIĞI TAKDİRDE, FANİ DÜNYADA BIRAKTIĞIN ESERLERE DE KIYMET VERME!' vecizesine mazhar ve masadak olunumuştur!
Aç gözlülük edip şiirin tamamını yormaya kalkmadım ve büyük kısmını mahir meraklılara bıraktım.
Şairi candan tebrik eder Allah'ın izn-i keremiyle yeni başarılara yeni imzalar atmasını temenni ederim.
Herkese ve her kesime hayırlı bir haftasonu dilerim.
gökte bulutla oynayan çocuk (as)
öksesine yıldız çakan melek kalır.
Bilen ve inananlar için başka türlü açıklaması olamaz,konuyu bilmeyenler için bir çok açıklaması olabilir vesselam.
Sayın Engin Akkuş,
Ben sadece tek kişi açıklasın, doğru olan odur, herkes onu kabul etsin demiyorum ki! Herkes açıklayabildiği kadar açıklasın! Kimse kimseye müdahale etmesin! Engel olmasın! Arzu eden herkes istediği gibi şiiri yorumlasın.
'Aman dokunmayın! Açıklamaya kalkmayın!' ne demek? Demokrasi var. Açıklanmasını istemeyen, başkalarının yazdıklarını okumasın! Sadece şiiri yudumlasın, arkadaşım! O kadar!
Katılmıyor musunuz?
Siz dersiniz: 'Hz. İbrahim'in atıldığı ateştir o ki gül bahçesine dönmüştür.'
Ben de diyeyim ki: 'Ben ölünce geriye göğsümde, yüreğimde sadece Allah-ü Teâlâ ve Hz. Muhammed S.A.V.in aşkının alevinden bir iz kalır.' (Gül, bilindiği gibi Efendimizin sevgisinin sembolüdür.)
Bir başkası da başka bir anlam çıkarsın! Fikirlerin çarpışmasından hakikat doğar.
Hem kel hem fodul olunmasın!
Mutluluklar...
Onur BİLGE
kutlarım şairi...kalanlar..çok güzel.
Ee tabi ki bence.
Sayın Onur Bilge,şiirin içine neden girilmesi gerektiğini çok çarpıcı örneklerle izah etmiş.Ancak,şu var ki:Açıklamalarımız hiçbir zaman bizi kesin sonuca götüremez.Mesela,ben desem ki şair,''göğsümü yalayan gül alevinden'' Hz. İbrahim'in atılmış olduğu ateşin gül bahçesine dönüşünü murat etmiştir.Doğru mu, yanlış mı?Bana göre doğru olabilir ama en doğrusunu şair bilir.Şunu da belirteyim ki Sayın Onur Bilge ,açıklamalarıyla şairin murad ettiği mânâya çok yaklaşıyor.
Bu şiir ile ilgili 44 tane yorum bulunmakta