Döndür beni yolumdan her şeyden vazgeçiyorum döndür
Vazgeçtim cayıyorum heyecanımdan
Çıktım beni attığın dipsiz kuyulardan
Ardına bile bakamayacaksın
O sessiz puslu dağlardan sesleniyorum
Döndür beni ben kendimden geçiyorum
Ay şekil bir akşamdır
Bahçeden çıktığında gül
Ömür kolay söylenir sensiz
Zihnim kendini kemirir
Burada yağmurun kaçırdığı keçiler
Sen yoksun artık
Olmayanların yerine
Bir gibi var yokluğun elimde
Sen yoksun
Dünyayı yıkanır ve yıkılır uğruna kılan birisi kalsaydı
Kendi söküklerini dikmeye çalışan bir terzi vardı
Önce kendinden başlayacaktı
Aklını sökecekti
Yeniden ve yerinden bir nakış
ve kadın eli değmiş gibi olacaktı
Tutsun diye göle çaldığı maya
Issız sokaklarında bu şehrin,
Tütsülenirken yalnızlık.
Bir asi rüzgar eser gözlerime.
ve asi bir rüzgar eser,
Gözlerimin üstünden.
Ay dost!
Bu ciğer sızısı,
Radyo cızırtısı değil.
Anlamaz nedir bilmeyen aşk acısı,
İçine düştüğü kuyuyu,
Asit yağmurlarına karışan
Suda salınan kardan adam
Aksi bulanmış idam
Kalp hasretten bir gül
Açmayan
Çocuk elinde çiçeklerle geldi
Çilek renkli çiçeğin simleri
Olsun isterdi saçılsın bütün şehre
Üzülme
Gün kendine ses verdi
Sonlanmasın istedim son cümlesi.
Çünkü, "elveda" olacaktı beklenen kelimesi zavallının.
Az, biraz o bendim.
Bütün sözleri yalnızlık üzerine zavallı bir mumyanın,
Susman dilden kalbime oksa
Başka silah bilmem
Ölmem şükrüne eda ise mihnet
Kusur görmem
Yar hastayım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!