Şan senin, şeref senin, seni ister her alan,
Kan benim, gurur benim, ay yıldızım dalgalan.
Kanımız feda olsun, alına beyazına,
Canımız feda olsun, ayına, yıldızına.
Küçücükten düştüm aşkın narına,
Kavruldu yüreğim, bil Bekiroğlu!
Umutla bakarken, daha yarına,
Gurbete göründü yol Bekiroğlu!
Dönünce gurbetten sürdüm izini,
Yolun düşerse bir gün, uğra ben hep burdayım,
Baş başa saatlerce, kaldığımız yerdeyim.
Dönüp de bulamazsan, sözden döndüm zannetme,
Ruhu teslim etmişim, ahrete seferdeyim.
25 Temmuz 1989 - Salı / Ödemiş
Yıl üç yüz altmış beş gün, her biri sana hasret,
Geçiyor ey vefasız, dön gel artık insaf et.
Beş yüz altmış beş olur, uzar benim her yılım,
Yokluğunda her günüm bana ayrı eziyet.
23 Mayıs 1984 - Çarşamba / Ödemiş
Gâh güldük, gâh ağladık; bir yıl da böyle bitti,
Alnımıza bir çentik açıp sessizce gitti.
Hatıralarda kaldı, acı tatlı ne varsa,
Bir buruk tat bırakıp, onlar da veda etti!
1 Ocak 2008 – Salı / İzmir
Ölüm aklıma düştü, dert etmedim o kadar,
Dedim en gerçek budur, bunda korkacak ne var?
Bir tek senin derdini, atamadım içimden,
Anlamadın halimden, ne yazık ki nazlı yâr!
22 Mart 1987 – Pazar / Ankara
Böyle yanmadı inan; ne Mecnun, ne de Kerem,
Yolunu gözlemekten, içime düştü verem.
Perdeyi hiç çekmedim, geçersin görmem diye,
Son umut yitene dek, açık kaldı pencerem.
16 Haziran 1989 Cuma / Ödemiş
Ne yaptım, ne eyledim; merak ettin değil mi?
Senden sonra ne ile avuttum yüreğimi?
O gece çok ağladım, sen giderken ellere,
Öksüz çocuk misali, yaslanıp bir duvara.
Geldim yolun sonuna, bundan sonra uçurum.
Artık geri dönmeye, elvermiyor gururum.
Gitsem ölüm pusuda, kalsam içim yanıyor,
Şaşkınım, çaresizim; ne yapsam bilmiyorum?
Bu gece beni düşün, bir kerecik ne olur!
Aşkından sırılsıklam aşığın vardı hani.
Bir an bile üzülsen yanar yanar kavrulur,
Sarılıp dal boynuna öper ağlardı hani.
Bu gece beni düşün, yansın gökte yıldızlar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!