İZ
Nerden başlasam bilmem; bir başına koyup da
Güz vurgunu gülleri kırıp gitmek var mıydı?
Şıvgın vermiş gönlüme lanetler okuyup da
Zemheri kundağına sarıp gitmek var mıydı?
Günüm dağlara veda edip sırra ağarken,
Âlemler suskun, tende efkârım ah-ı zârken,
Şu sahilde verdiğin sözünde durmak varken,
Dizginsiz dalga gibi vurup gitmek var mıydı?
Tedirgin umudumun dalına çentik atıp,
Al dudağın meyinde serabımı damıtıp,
Ömrün son çeyreğinde tozu dumana katıp,
Saati bir nefese kurup gitmek var mıydı?
Bu kadar kolay mı ki; yeminleri yakarak,
Dağ misali sevdayı bir çırpıda yıkarak,
Tuz buz olmuş bedene kordan mıhlar çakarak,
Subaşında çarmıha gerip gitmek var mıydı?
Yurtsuz gezen düşlerim yalnız seni anmakta
Hatta sûkutuma eş gökler yankılanmakta,
Şu verdiğin mendili gömdüğün sığınakta,
Kefenin olsun diye serip gitmek var mıydı?
Mustafa AYVALI
Kayıt Tarihi : 27.2.2021 12:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!