Söyler misin ne aradığını, anam-babam
Akıp giden suların ak köpüklerinde?
Ne arıyorsun filizlerinde körpe fidanların,
Suda parıldayan güneş ışıklarında,
Yapraklarla süslenmiş tahta köprülerde
Ve kaypak oluklarında somaki mermer pınarların?
Ne arıyor ta Kaf Dağı ‘nın ötesinde
İzlerini gözlerimin önünde bırakan
Ayakların?
Nasıl silinip sığındın, söyler misin
Pencereden odamın döşemesine direklenen ay ışığına?
Nasıl gezinebiliyorsun duvarlarımda, tavanımda,
Nasıl yağabiliyorsun altın pullar gibi yüzüme-gözüme,
Ellerime, kollarıma?
Neden merak edip durmuyorsun nasıl katlandığımı
Acılarıma?
Sen misin ciğerlerime bir serin hava gibi çektiğim?
Yüreğime sapladığım, mızrak yerine,
Aş-ekmek edindiğim, hava-su edindiğim,
Kendisiyle ağladığım, kendisiyle güldüğüm,
Kendisi için bir kere yaratılıp
Binbir kere öldüğüm?
Sen misin? .. Sen misin? .. Sen misin? ..
Canımı binlerce cana bölüp bölüp
Sana versem;
İster misin?
(DEĞNEKSİZ ÇOBAN isimli Serbest Şiirler 'inden > 63-64/100)
İsmet BarlıoğluKayıt Tarihi : 10.9.2004 14:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!