bir şairi en çok kelimeler öldürür
İ.
bağdaş kurup Beyazıt’ta ihtiyar bir çınarla
/ kaçamak bakışında şairin /
açıp açıp okuduğum şehrengiz
âh! ne yana baksam ben
ne yana baksam hatıralar yaprak yaprak dökülür
içim içime sığmaz nerde bir şair görsem
Bir nisan akşamı,serin bir günün,
Şark'ın bu sevimli,güzel köyünün
Cenneti andıran bir akşamıydı.
Sizi ilk balkonda gördüğüm gündü,
Yüzünüz sararmış gibi göründü,
Devamını Oku
Şark'ın bu sevimli,güzel köyünün
Cenneti andıran bir akşamıydı.
Sizi ilk balkonda gördüğüm gündü,
Yüzünüz sararmış gibi göründü,
Kimse alınmasın ama birinci olmuş bir şiir hiç mi alıp sürüklemez insanı.... Maalesef doktor reçetesi gibi; anlamak için uzman olmak (jüri) gerekiyor galiba... Halktan uzak, şiir aristokraksisinin esridir bu şiir. Şair alınmasın, belki iyi bir yazıncı olabilir ama ben bu şiiri beğenmedim...... Beğenmek için kendimi zorlayıp bir kez okudum, yine beğenemedim...
NE ŞİİRİ NE SANATI BEYLER
ADAMIN BİRİ ÇIKMIŞ BURDA İNASANLARI
AŞAĞILIYOR
AĞZINA GELENİ SÖYLÜYOR
ORTALIĞI KARIŞTIRIYOR
İNSANLARI RESMEN BİRBİRİNE DÜŞÜRÜYOR
ANTOLOJİ. COM YÖNETİCİLERİ MÜDAHALE BİLE
EDEMİYOR
YAHU HEPSİ HEPSİ BİR KİŞİ İŞTE
ŞU HADDİNİ BİL DİYEN BİLMEM NE
SEN ÖNCE BİR KENDİ HADDİNİ BİL BE!
Öncelikle şair dostum Mehmet Şamil Baş'ı tebrik ederim.
Söylemek istediklerim var. HERKES LÜTFEN OKUSUN!
5. VE 6. MADDE TEPKİDİR!
1. Yarışmanın jüri üyesi olan Faysal Şansi, bu yarışmaya hangi ünvan ile girdi? Ümraniye Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü olarak... Kendisi Radyo-Televizyon Yayıncılığı mezunudur. Bu büyük bir yanlışlıktır. Onun yerine çok değerli şairlerimizden biri getirilebilirdi.
2. Şiirler hangi metodlara göre seçildi? Seçilen 13 şiirden 5'i hece ölçüsü ve kafiye düzeni ile yazılmış. Fakat iyice incelerseniz aşırı şekilde kusur var. Özellikle kafiyelerde...
3. Açıklamada [ Şiirler yalnızca 'sanat eseri' olarak değerlendirildi. ] denilmiş. Bu ne demek? Bir eserin 'sanat eseri' diye nitelendirilmesi nasıl bu kadar da kolay söylenebilir? Bu olay öznel bir yargıdır. Yani kişiden kişiye değişir. Eğer bu sözcük öbeği kullanılmışsa sıf bu yüzden tarafsızlıktan söz edilemez.
4. Seçilen 13 şiir de çok uzun. Şiirin sonuna gelindiğinde akılda kalabilecek birşey olmuyor. Kısa ve öz olsa, seçilme olasılığı olmayacaktı herhalde!
5. Şairler şiirlerinde çok fazla yabancı ve özel sözcük kullanmışlar. Arapça ve Farsça yetmemiş, Fransızca'ya kadar gidilmiş. (AB'ye kadar yolu var sanırım.) Sade dil, sade Türkçe dışlanmış. Türkçe öksüz bırakılmış.
6. Şairlerin şiirleri imla açısından 1. sınıfa giden öğrenci gibi. Türk Dil Kurumu (TDK) der ki: ' Şiirlerin her bir dizesinin baş harfi büyük hafrle yazılır.' Dil bilgisi de ayaklar altına alınmış.
7. Yarışma koşullarından biri şuydu: 'Çok sayıda imla hatası ve sözcüklerde yazım hatası içeren şiirler değerlendirmeye alınmayacaktır.' Altıncı maddede söylediğim gibi baştan sona kadar bu hata var.
Tepkilerimle...
NOT: Tepkilerim şahıslara yönelik değil, tüzeldir.
Şaklabanlık yeri değil burası!
Herkes haddini bilsin!
Ayıp be!
Bu şiir ümraniye belediyesini yönetenlerin dünyaya bakış açısını yansıtıyor.O yönü ile beğeni kazandığını anlamak için çok büyük zekaya ihtiyaç göstermiyor.Üstelik de yusufönder'in dediği gibi anlamak için bayağı uğraş vermeyi gerektiriyor.Sayın Editörüm.
Bu şiir ümraniye belediyesini yönetenlerin dünyaya bakış açısını yansıtıyor.O yönü ile beğeni kazandığını anlamak için çok büyük zekaya ihtiyaç göstermiyor.Üstelik de yusufönder'in dediği gibi anlamak için bayağı uğraş vermeyi gerektiriyor.Sayın Editörüm.
ŞAİRİN ŞİİRİNİN BİR KISMINI BURAYA ALDIM LÜTFEN OKUYALIM
bağdaş kurup Beyazıt’ta ihtiyar bir çınarla
kaçamak bakışında şairin
açıp açıp okuduğum şehrengiz
kaç bin yıl kaç bin insan
tanıştığım hep benim
aklımın dört köşesi ölmüş çiçekler gibi
inanın ben değilim bu cinayet bu vehim
tinerli nefesinde çocuğun sıkışıp kalan gündüz
aynalı beşiğinde bebeğin dağılan Binbir Gece
eskiyen ellerinde dilencilerin geçmeyen akçe
fırtına kaçağımdır şuramda demirleyen
kana can vermeyi öğretiyordu
hırçın ışıklarında saray şamdanlarının
secdeye kapanmıştık
sevinçten ağlamış ağırlanmıştık
çeri bendim divân ben Hürrem bendim sultan ben
mum gibi yanıyordu esrâr hükmünde hüsün
pervanelerde
semâzen âyetin müsennâ sesiyle kubbelerde
bir cariyenin gözyaşını saklayan çeşmelere
kuruyan her şadırvan hangi yüzle dönecek
hasret Bâbil’de başlar bende biterdi firâk
kibirden sarhoş olup kovulmuşum dergâhtan
minyatüre sığmayan aşklardan biliyordum
bir sevdâ meseliydi Kız Kulesi’nde ölüm
o titrek tebessümün korkusuna aldanıp
mor ebrû dudağına gül/bahar bulaşırdı
rumelinden akasya âh çekse Asya diye
yetişmek için İcadiye’de nefesim kesilirdi
nahif bir sallantıdan yıkılacakmış gibi
Kandilli’de uykumu parçalardı Üsküdar
keşkülünde dervişin kapı kapı gezdiğim Beylerbeyi
bencileyin murakka ve benim kadar kadîm
yükü zengin küfenin kalbi fakîr hamalı
azığı simit katığı sebil
taşıdıkça artağan
ardında sabah akşam yorgunluk topluyorum
ıslak bakışlarıma aldırmayan ayrılık!
dar zamanlara sığamıyorum
geri gelmeyen mektuplar gibi
deli rüzgâr ne zaman tozum alsa raflardan
adalarda bir fayton gibi kendinden geçer
yüzleşir her sahafla içimdeki bun
hâne hâne sis damla damla mey ve eğleşen gün-
âh! mirasa konan insanlar gibi
her gün büyüyor gömülüyorum
tanıdık yüzüyle ölümün bâki kalan İstiklâl!
gördün mü böyle elem böyle yas Dolmabahçe’de
soğuyan saatlere serilen encam ve ben
Çamlıca’nın darası düşülmüş manzarasında
uçurtmalar hariç beni kimsecik görmez
gökyüzü dökülmüş kaldırımlardan
baştan başa şehrâyin
âh! beni bana banıp beni resmettiğimden
âharlanmış bir huşû sarar mı gökyüzünü
cülüs dağıtıp sultan lâle ve gül yağar mı
köpükte süzülür mü yeniden Hümapervaz
ışıldasa tahtımda o tezhibli ihtişam
aksam efsunu pervin tepelerimden
sarnıç kurur söz üşür şehrengiz biter
EY MİLLETİM BENDE BİR TÜRK GENCİ OLARAK ŞİİRLERİMDE ZAMAN ZAMAN OSMANLICA FARSÇA KELİMELER KULLANIRIM VE SEVERİM AMA BU BİR ŞİİR CİNAYETİ VE BAZI ARKADAŞLARDA BU KELİMELERİ METHEDİYOR HAYRET Kİ HAYRET...
ŞU SATIRLARI BANA NASIL ÖVÜYORSUNUZ MANASI NEDİR SÖYLERMİSİNİZ,
aklımın dört köşesi ölmüş çiçekler gibi
inanın ben değilim bu cinayet bu vehim
tinerli nefesinde çocuğun sıkışıp kalan gündüz
kana can vermeyi öğretiyordu
taşıdıkça artağan
ardında sabah akşam yorgunluk topluyorum
deli rüzgâr ne zaman tozum alsa raflardan
Çamlıca’nın darası düşülmüş manzarasında
gökyüzü dökülmüş kaldırımlardan
baştan başa şehrâyin
âh! beni bana banıp beni resmettiğimden
âharlanmış bir huşû sarar mı gökyüzünü
BU ŞİİR BENİ ÇOK UĞRAŞTIRIYOR O KADARDA ZAMANIM YOK...DOĞRUYU SAVUNAN ŞAİRLERE SELAM VE SEVGİLERİMLE...
bu denli uzun uzadıya hikaye edilmiş şiirleri gereksiz
bulduğumu belirtmeliyim. Atilla İlhan'ın dediği gibi
bir şiirin okuması bittikten sonra aklınızda mutlaka
çarpıcı bir şeyler kalmalıdır. Bu uzun şiirde mısra ve
imge yönünden elbette güzellikler bulduğumu teslim etmeliyim. Ancak birbirini tamamlayan kelimelerin bir
temayı işlediğini ne yazık ki göremiyoruz. Şairi emeğinden dolayı tebrik ederken jürinin biraz daha yalın ve iz bırakan şiirleri tercih etmesini isterdim.
Bu bağlamda üçüncülük alan şiirin aslında birinci olması gerektiği de açıktır. Bu yarışma vesilesiyle çok
güzel ürünler ortaya çıkarılmış oldu.Şimdilik tek teselimiz bu...Keşke bu ürünler içersindeki en güzel
şiirler seçilebilseydi ben kendi adıma çok takdir ederdim. Ne yazık ki jüri üyeleri bu hikmet ve hakimeyete sahip değillermiş. Cemal Öztürk
Tebrik ederim başarılarınızın devamını dlilerim saygılar...
İstanbul kendisine aşık bir şair kazanmıştı geçen sene. Anlaşılıyor ki gerçek aşk sürekli devam ediyor hala..Eleştiri dozunu kıvamında yapan kişilere sözüm yok. Ancak bana göre hakettiğin yere layıksın Şamil Bey. Şiirin uzun olması konusunda ki görüşler belki eleştiriyi yapanlar tarafından haklı gibi gözükse de, Şiirin kendi bütünlüğü içinde bana göre yakışmış. Fars ve arapça sözcüklerin veya tanımlamaların ses ,aheng ve duruş bakımından (heyecanlı, toy ve henüz şiir hakkında liseli aşıkların ağzıyla eleştiri yapan) bir kaç kişi dışında anlaşılmamış olması seni üzmesin. Zamanla onlarda öğrenecekler. Ben kendi adıma seni canı gönülden kutluyorum. Hakettin, kazandın, diğer 2. 3. ve mansiyon alan arkadaşların şiirlerini de okudum. Hepsi birbirinden güzel şiirler. kazanan tüm şiirleri okuduktan sonra niye dereceye girmediğimi çok bariz anladım. Sizleri gıptayla kıskanıyorum. Umarım bende böyle güzel şiirlere imza atarım. Sizin şahsınızda tüm kazananları buradan tebrik ediyorum. Tek tek yazmak isterdim ama zaman mefhumu buna fırsat vermiyor. Tekrar TEBRİKLER Sizleri ayakta alkışlıyorum.
M. Halil PAZARLI/TOKAT
Bu şiir ile ilgili 406 tane yorum bulunmakta