İsmail Türkmen Şiirleri - Şair İsmail Tü ...

Duygular ruzgara benzer
Kapar önüne sürükler sevgiyi
Bakinir dört yana sermek için
Duygusuyla güzel bir yüreğe düşlerini
Gözlerinde bakış olur gülücükler

Duygularım sohbetinin hasretinde yanmış
Ulaştığında sözler sevdiğinin yüreğine,
Nefesi olsa bile yetiyor sevinmeme

Geceyi kıskanıyor gözlerim onun karası var
Benim kara bakışlım yok diye

Sevsem seni, ebruli düşlerde bıraksam,
Sararken ebruli güz güllerini, düşlerine
Uzatsam, ellerimi avuçlarına sessizce,
Sevsem seni, ebruli düşlerde,

Hiç ağlatmasam gözlerini,

Eğribel geçilmez şimdi
Bezenmiş ak gelinliğine
Suları içilmez şimdi
Asarcık’tan aşılmaz
Eğribel’e çıkılmaz
Eğribel geçilmez şimdi

Eğrim bügrüm ne varsa kalsın burda diye
Gece sabaha döndüğü anda bir tohum ederdik gul dibine
Sabah uyanmadan kimsecikler umutları çalmasın
Gelen baharla gezersin umutlarimiz
Geceden hazırlanıyor soğan kabuğu ile renklendirilmiş

Düşlerdeyim bahar gününde
Çevrede çiçek kokuları yayarken
Kırları süsleyen bahar çiçekleri
Yürüyoruz düşlerim bende, elim sende
Sohbet koyu, gözlerim gülüyor
Limon kokulu yolda, sen ve ben

Erkekler ağlar neden ağlamasın
Sevgisine hasretle yüreğindeki
Geceleri ulaşamıyorsa sevdiğine elleri
Erkekler ağlar neden ağlamasın
Hasret yaşıyorsa sevdiğine yüreğinde
Mesafeler varsa arada aşılmaz dağlar

Kırlar daha belirgin ayrılırken düşlerim gibi
Bu sokakların şahadet ettiği aşklar düştü zihnime
Eskimiş, kırıklara bezenmiş kaldırım taşlarında
O sevdaların izleri hala taze..
Yavukluya bırakılan mendil kovukları boynu bükük
Eski şaşalı günlerini beklemekte

Buyruk almaktan kurtuldugun
Kulluktan millet olduğun
Din tuccarlarindan kurtuldugun
Dini tefrkalardan arindirdigin
Sen olduğunu anlamandir cumhuriyet

Geceye seni sordum sevgi dedi
Sevgiye seni sordum dosttur dedi
Dosta seni sordum candandır dedi
Candana seni sordum narindir dedi

Seni sordum sana sevgi, dost gibi