Hani demiş ya atalar,
Ateş düştüğü yeri yakar.
Ortalık anacık babacık,
Kimse kimseyi görmüyor,
Herkes kendi ateşini püskürüyor.
On ölü bu,
Mevsimler mi değişti,
değişen ben miyim ne?
Ne ağır yüksün sen ey yalnızlık.
Omuzlarımda onca ağırlık.
Öteledi beni,
çöktü üstüme,
Ey imam!
Herkes kafir, herkes düşman
Senden başka her şey herkese haram.
Söylesene,
Haram yiyene ortak olur mu bir Müslüman?
Elini vicdanına koy,
Bir yanda
bağırıyor insanım:
“ Devlet nerede? ” diye.
…………………….. (Yurdumun yarısına yakınında devlet yok.)
Öbür yanda
koro temposunu tutuyor:
Üç bakan,
Of amanda aman,
Oturmuşlar bir de adam adam,
Gözümüze baka baka,
Utanmadan, sıkılmadan
Seni, beni kandırmaya,
Ben hiç sevmiyorum adamı,
sen çok seviyorsun.
Sokak kedisi, kasap kedisi deyince,
Orhan Veli’ye kızıyorsun.
Ortasını bulsak
ikimiz bari anlaşsak;
Eller belde kara kara gözlükler
Tanımasan dersin bu ne paşası
Okuldayız, her yan dolu minikler
O sanıyor Abdülhamit kışlası.
Bağırdıkça yer gök sanki inliyor
“Oğlum, oku sen.
Sırtıma sako almayacağım,
Okutacağım seni sonuna kadar.
Oku sen yeter ki,
Gönderirim ben seni Amerika’ya kadar.”
Koyu renk servilerin arasından
Sensiz cehennem buralar, tek başıma kalamam
Bir ay gibi doğ dünyama, şöyle yarıp geliver
Mekan oldu kör kuyular, ölürüm dayanamam
Rehberim ol, düş önüme, hadi çıkıp geliver...
Cefan ile küskün şimdi şu divane diyarım
Beni benden nasıl aldın
Yürü bre yalan dünya
Has özümü benden çaldın
Sana nasıl kandım dünya
Kapın açık giren de var
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!