Rüzgar esiyor bak buralarda,
Tenin kokusu, tüter burnumda,
Ördüğün atkı şu an boynumda,
Gurbetin türküsü çok acıtıyor...
Aklımı, fikrimi orda bıraktım,
Paran olmuş,malın olmuş,
Üç tane evladın olmuş,
Söyle sana gardaş nolmuş,
Yaradandan haberin yok,
İşin gücün derdindesin,
Yollar uzansa da gönül Mekke’de,
Hac, Rabb’e koşmaktır bembeyaz giyip de.
Kâbe’ye varınca ağlar her canlar,
Tövbe ile silinir eski zamanlar.
Arafat’ta durur herkes eşitçe,
Acımasız hayat seni, benide yordu
Aşkın yüreğimde, atesten kordu,
Sensiz dünyam, bak dönmez oldu,
Hak etmedim seni, nede sevgini…
Bilemedim kadrini, kıymetini,
Birgün ayrı düşersek, sakın üzülme,
Buralardan gidersem, arkamdan gelme,
Belki bir başkasını, seversin yine,
Benim kadar hiç kimseleri sevme…
Unutamam senin bana, bakışlarını,
Unutamadım seni, unutmadım seni,
Hala hissediyorum o sıcak nefesini,
Aramıyorsun beni hiç sormuyorsun beni,
Hala anlayamadım bu tavrın nedenini…
Nasıl unutabilirim söyle tüm o anılarımı,
Geçmişimiz acı, çekerek geçti,
Ağlanacak halimize, gülerek geçti,
Buda gelir, geçer, diyerek geçti,
Bitmeyen çilelerle bir ömür geçti…
Geriye dönüp de baktığın zaman,
Bir resim çiziyorum çocukluğumdan beri
Bulabilirmiyim ki bilmem öyle bir yeri
İki dağ arasından akar bir nehir
Dağların zirvesinden bulatlar üzerinden
Güneş bir anda çıkıverir
Uçurum kenarından çekip almıştın
Elbet bir gün düzelirim sanmıştın
O güzel sözlerime nede kanmıştın
Bir sana bin bana yazıklar olsun
Bir sevda uğruna ne hale düştük
Uçurum kenarından ,çekip almıştın,
Elbet bir gün düzelirim sanmıştın
O güzel sözlerime, nede kanmıştın
Bir sana ,bin bana ,yazıklar olsun.
Bir sevda uğruna ,ne hale düştük



-
Ebru Yıldırım
Tüm Yorumlarsitem dolu