Yolumdan çekilin, ağalar, beyler,
Aşkımı, sevdamı, bulmaya geldim,
Hasret türküsü, hep beni söyler,
Özlem ateşini, söndürmeye geldim…
Canımdan öte bir canı, görmeye geldim,
Dalgalanıyorsun, yüce dağlarda,
Selamın geliyor, öten kuşlarda,
Gökkuşağı çıkmış, göz yaşlarında,
Al beni de götür, gelmeyeceksen…
Bu gurbet, bu sıla, sana yetmedi mi?
Yalnızlık tak etti şu garip canıma,
Ne güzel olurdu bir canan yanıma,
Gezerdim, tozardım, takıpta koluma,
Hayal değil, rüya değil, gerçeği olsun...
Gönülden sevdiğim bir eşim olsun,
Aldırma demiştin, gözyaşlarıma,
Ben böyle iyiyim, sen bak yoluna,
En güzel şey olarak, geldin başıma,
Ben nasıl bırakıp da giderim seni…
Yoruldum ben seni, hep affetmekten,
Tarihlerden 5 şubat, hava biraz yağmurlu,
Pencerem kalbim gibi net değil de buğulu,
Sobanın kenarında, odam sıcak, ben sıcak,
Seni düşünen gönlüm o an senden soğudu…
Neler oluyor bana, neden böyleyim sana,
Beni nasıl bırakıp, gideceksin ellere,
Hasretmi kalacağım, yüzündeki güllere
Dokunamam bir daha o sımsıcak dillere,
Gitme, bırakıp beni böyle, haydi gitme…
Nereden geldi bu hırs, nerede ahde vefa,
Bir sessizlik çöktü bu gece yine,
Söz geçiremedim, yalnız gönlüme,
Baka kaldım duvardaki resmine,
Gitme! Dinle haykıran sesimi dinle!
Gitme! Bölme bir kalbi ikiye bölme!
Karanlık içinde sıkışıp kaldım,
Ruhumu daraltan nese bişey var,
Aynada kendimle bakışıp kaldım,
Hadi ordan deyip gönderesim var,
Beni sıkıştıran karanlık senin gözlerin var
Kurduğum hayalin, sahibi sensin,
Alnıma yazılan, benim kaderimsin,
Geçmişten kurtaran, geleceğimsin,
Seni unutursa bu gönlüm kurusun...
Senin eserinim ben senin esirin,
Güneş doğar, sabahların birinde,
Gölge oldu gittiğin yol üstünde,
Kimseler durmuyor artık sözünde,
Götürmüşsün kalbimi de elinde...
Selam söyle gittiğin, yerdeki herkeslere,
sitem dolu