Sevmek için olmadığında, barış son sonuçtur; hades son suçtur, kronos-zamanı için işletmediğinde.
Görünmediğinde ne mutlu, burada vardır ?
Tütmediğince ve çünkü ama, Umut ne biçimdir yüksek dağa?
Ay’daki dalgakıran örüyor yüzünü Ve üzerinde ipek lifleri titriyor sabahlık şafak vakti.
Kendini kum saatleri deviriyor Ve bir çöl ve kızgın Mars fırtınası.
Anlamlar geçişken yüzünde.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan