Ah, o sessiz laboratuvarda,
Vaktin düğümünü, çöze çöze,
Hem söyledim, hem yitirdim o türküyü.
*
Sevgiler ki anladılar, oysa sağırdılar, nasıl,
Bin bir sıkıntı ve azabın memleketi,
Orada dil büyüdü, gün karardı,
Yayılan, zehirli bir diyar havası.
*
Ben kendimi vurdum, kendi yolumda,
Yüzümün derisini kopardım,
Gördüğüm bir düğüm ve yalnız günün etrafında,
Dolaştı şu yüzüm.
*
Ey kendini, daha da dibe iten kaynak,
Biliyor musun, sanki lafım sana.
*
Ah, o ıssız odada,
Yazgının ipliğini bükerek,
Hem çizdim, hem sildim o resmi.
*
Hisler ki hissettiler, oysa dilsizdiler, neyin,
Bin bir zorluk ve meşakkatin ülkesi,
Orada ses kısıldı, gök karardı,
Büyüyen virüs gibi, bir şehir ruhu.
*
Ben kendimi kovdum, kendi sığınağımdan,
Yüzümün maskesini yırttım,
Gördüğüm bir kördüğüm ve tek başına zamanın etrafında,
Döndü durdu, bu yüzüm.
*
Ey kendini, daha da ileriye iten menzil,
Duydun mu, sanki sözüm sana.
*
Ah, o tenhalıkta,
Ömrün perdesini aralayıp,
Hem düşledim, hem unuttum o şarkıyı.
*
Sevgiler ki düşündüler, oysa kördüler, neden,
Bin bir keder ve çilenin beldesi,
Orada duygu büyüdü, dünya karardı,
Çoğalan mikrop gibi, bir insanlık hali.
Kayıt Tarihi : 31.8.2025 23:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!