Ben bir meçhulde geceyim.
Ne gitmekte,ne de gelmekteyim.
Sakın üzülme kuytu yüzlüm,
Ben her vakit,gamzelerindeyim.
Sorma beni,sorma kimseye,
Bir serin rüzgarsın,gül kokan.
Rengin ve güzün gülüşü bir böceğin bie çiçeği öpüşü,
Ve süzüşün,
Dün gibi,bugün de tenimde derim duran.
Sen bir hırçın aşkın,masum masalısın,
-biri yosun arıyor bir denize,
-ümitler tükeniyor daha liman görünmeden.
-her ayrılık kendi defterini tutuyor,
-yelkenler fora,
-hüznüm geçmişini arıyor.
Ne güzelde giyinmiş üstüne,
Topuklu bir ayakkabı,belli ki geliyor.
Küçük hanım daha on yedisinde,
Ritmini bozmadan yürüyor.
Yüzünde renkli renkli boyalar,
gelinlik mesela;
kimine mutluluk,bazen mecburiyet
kimine hayalden ibaret.
bazen üstüne kan sıçrar,
karşılığında bir de çocuk
beyaz çarşaf içinde,babasını uğurlar.
O burdaymış gibi,
Ne söylesem,ne anlatsam duyarmış gibi.
Benim güzel kızım,
O aşıkların sazlarına vuran ellerinde mısralınışım.
Sabredin ey günler,sabredin diyenler,
Sonsuzluğa yürüyorum...
Her adımım,diğerinden daha da uzuyor.
Ellerim yok,gözlerim konuşmuyor.
Bilmeyenlere sır oluyorum,
Göz yaşları dudaklara kadar,akıp duruyor.
nerede gam nerede keder,
yüzü gülücükler saçıyor.
gördüğünüz bu adam ben miyim?
açında bakın,
gönül görülmeyen yerinden kırılıyor.
Serpilen tohumlarını topladım,
dün gece.Dün gece beyazdı,kar-
anlık sabaha erkenden uyanmıştı.
Sonra selam söyledim;
yağmura ıslak yollara,
o yolların üzerinde gördüm,
Hep veda edecekmiş gibi geldin...
Anladım...
Anlatamadım.
Kimsesiz bir çocuğun kafasını okşarsın,
Ama çocuk onun,geleceğe dönük bir hayat olmadığını bilir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!