O esmer ses yine dudaklarıma fısıldıyor,
Bir düşsün sen,gerçeğiyle ayırt edilemeyen.
Gözlerini kapattığında bile görülmeye devam eden.
Diyorum ki;
Düşümsüz ol,
Dünsüz cümleler koy yanaklarıma,
İlk günümüzdü tanıştığımızda,ben Bahar demişti,
ben de o mutlulukla ben de bahar demiştim.
Ve o bahar hiç bitmiyecek gibiydi,nereden bile-
bilirdik ki,bir daha ki bahar yabancı Bahar.
Seni sevdiğimi bile bile bir sabah nasıl kararır
böyle ve bir bahar nasıl hiçe sayar en büyük sevd-
-sustuk,
-bizi sakladığımız cümlelerden,
-kimse siz olmamaktan.
-sustu,
-beni saklayan gözlerini açmamaktan,
-sırdaşlıktan,sır olmaktan,apaçıklıktan.
Bilir misin soluk almayı,
Taş duvara rüzgar çarpmasıdır,
Sana bakıp ah çekmek.
Kan değil,yağmur geçer damarlarından,
Dalından kopan yaprağı sonbahar değil,
Güneş düşürür aslında,sen açar sanarsın,
severken bencildir herkes,her şeyde...
her neyi seversen sen sevdiğin sürece,senin olduğu sürece...
Vatan,Millet,Aile ve o...
severken benciliz,ben ciyiz...
yokluğunda unutmayız aslında,ama varmış gibi mi yaşarız?
bir iki duygusal görüntüde aklımıza gelecek kadar hatırlarız,
Üsküdar Sahili,sen Kız Kulesi bense balıkçı teknesi akşam sofrasına olta sallıyorum,seninse ışıkların yanıyor meyler doluyor kadehlere,bekle canım,bir iki balık benim yemi yutar yutmaz geliyorum.
Hoşbulduk.Sen yine güzelsin ama nadiren üzerine giydiğin o yeşil elbise için ayrı bir alâka bekliyorsun benden,bense o yürek dekoltende kayboluyorum ve kısa ama çok gerekli olan yırtmacında buluyorum kendimi,şükrediyorum halâ yaşadığım için.'Balıklar'diyorsun,'canlılar'.Hayır ölüydüler ama sen...Getirdiğin gömleği giyerken ben,nezâketle veriyorlar canlarını balıklar sana.Sanırım yeniden canlanıyor gibiler,fazla eğilmesen göğüslerin gözüküyorda.
Sevindim öldüklerine.Haydi başlıyalım artık.Ve başlıyoruz birbirimizi itinayla sevmeye.Sen boş kadehi uzatırken benim gözlerim doluyor sarhoş oluyor kirpiklerim,sense bana bakıyorsun ayırmadan gözlerini,sanki veda edecekmiş gibisin,yine uzun uzun baktında...Hiç çıkmıyor aklımdan,aklım başımdan çıkıyor.Nereye canım? Bir sigara yakıp kalkıyorsun masadan,masa diz çöküyor önünde,yine pencereye gidiyorsun,kadehin peşinden geliyor sallana sallana,Galata,Boğaz'ın gölgesine saklanmış,belki seni kesiyor,fazla eğilmesen göğüslerin gözüküyorda.
Tek nefeste geliyorum yanına.Bir sana bir Dünya'ya bakıyorum,bir gözün sen bir gözün Dünya.Sessiz bir fırtına kopuyor,dudaklarından dudaklarıma.Ölüm diyorum; eğer geldiysen...Çünkü sustu kadehler,Galata çekildi aradan,saâtler azıyor aşkımızdan.Ölüm diyorum; eğer geldiysen,sana yakışan,gitmek olur bu sevdadan.
Nedir bu usulca,fısıldanan.
Göremediğim sadece,sen misin?
Biraz heyecanlıyımda bu gün.
Bu gece eski bir,düşü göreceğim.
Saat beş kırkbeş,ay hazırlanıyor gitmeye,
insan bir çuinsan bir çukura düştümü
oradan çıkması için bedeninden önce yüreğini kullanmalı.
Kaçışıyorduk birbirimizden,herkesin ebe olduğu bir oyunda,
Sadece,bir elma hakkımız vardı,saklandığımız kuytuda ışığa vuran.
Herkes,elma dedi birbirine,
Ve çıktık benliğimizden..
Bugün oturmuşum öyle,
Yüzümden geçen çizgileri izliyorum.
Hani şu,yabancı kalırsın ya o zamana,
Sonra birikirler hep borçlu hissedersin kendini
Başını eğersin önünden geçerken utangaçlığının.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!