Ağlayamaz; çünkü bizimkisi asla
Sebebsiz yere hıçkırmak sayılmaz…
Gök yarılır, ırmaklar dağa taşınır,
Ama asla bir erkeğin duygularını taşıyamaz.
Hak ettiği zaferi elde eden bir adamın,
.Güneşin doğuşu bir serzeniştir hayata
.Yeşilin cümbüşü ahenk seremonisi
.Kuşların cıvıltısı bir musikidir adeta
.Ve insanlar, ah o insanlar yok mu..
Doğan günün efkarı sevdadandır diyelim
Sorma,
Ölen bir güvercin gidiydi sevda,
Bakma,
Tüm gökyüzünü dolaştı o kanatlarıyla,
Sanma,
Yaşayamadı en güzelini şu kısacık hayatında,
Yetişemeyenler de vardı o vapura
Kimisi koşturarak yetişemedi,
Kimisi yetişmek istemedi...
Zamanın bolluğundan değil
Şehrin güzelliğindendi salınmalar,
illi laciverdin üzerinde dolanan bulut mu?
Yoksa gözüm mü aklaşıyor sonunda?
O kadar mutluyum ki sevinçten ölesim geliyor.
Misal, milyarlarca yıldız varken kâinatta,
Sen git..
Acıyacak yüreğimiz önce,
Seninde çok zoruna gidecektir,
Hasrete alışkın olmayan gönlümede..
Sen git..
Uyandığında bir sabah bakmışsın ki
Yalnızlığı bile çekip gitmiştir artık
Ne bi tutam alışkanlığı kalmıştır,
Ne de gözlerini dolduran bakışları.
Çoktan terketmiştir kokusu tenini
Yaz gecesi sevdalarından olmasın bu, ne olur!
Sevda denemez ki onlara zaten,
Ne severim, ne de huyumdur.
Bu sefer, …
Yok bu sefer!
Neden çabalıyorum ki kaybetmemek için.
Nede olsa bir bardak suyun ardından,
Acımasızca terk edecek beni.
Sallanarak bir hamakta gece boyu
Güneşi beklemek dibi değil bu.
Yıllarca birikir bazen içinde
Taşar gözlerinden kimi zaman
Bazense ansızın hissedersin özlemini...
Özlersin hatta yanında otururken bile çoğu zaman..
Yârin kokusu olabileceği gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!